Ancak Çin merkezli teknoloji şirketi DeepSeek, bu dengeyi değiştirebilecek devrim niteliğinde bir adım attı. Şirketin geliştirdiği yeni yapay zeka modeli DeepSeek-R1, hem teknolojik yetenekleri hem de düşük maliyetiyle küresel teknoloji dünyasında şok etkisi yarattı.
DeepSeek, piyasaya sürüldüğü ilk günlerden itibaren büyük bir ilgi gördü. 671 milyar parametre ile çalışan bu model, yapay zeka tarihinde şimdiye kadar görülmemiş bir performans sergiliyor. Şirket, modeli eğitmek için 2.048 adet Nvidia H800 çipi kullandığını ve sadece 5,6 milyon dolar harcadığını açıkladı. Bu rakam, OpenAI gibi devlerin modelleri için harcanan yüz milyonlarca dolara kıyasla oldukça düşük.
Modelin en dikkat çeken özelliği ise insan denetimi olmaksızın öğrenme ve kendini geliştirme yeteneği. DeepSeek-R1, tamamen bağımsız bir şekilde eğitilerek yapay zeka teknolojisinde yeni bir standardın habercisi oldu.
Öyle ki söz konusu uygulama, Apple App Store'da kısa sürede en çok indirilen yapay zeka uygulaması olurken ve ABD merkezli OpenAI’nin ChatGPT’sini tahtından indirdi. Bu gelişme, Çin'in yapay zeka yarışında ABD'ye meydan okuduğunu bir kez daha gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump, bu gelişmeyi Amerikan teknoloji şirketleri için bir “uyandırma çağrısı” olarak nitelendirdi. Trump, DeepSeek'in düşük maliyetle yüksek performanslı bir yapay zeka modeli geliştirmesinin, ABD’li şirketlerin de benzer bir esneklik ve yenilikçi yaklaşımla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
DeepSeek'in başarısı, Çin'in küresel teknoloji sahnesindeki yerini sağlamlaştırdığı bir dönemde geldi. Şirketin düşük maliyetle geliştirdiği bu model, yalnızca yapay zeka teknolojisinin geleceğini değil, aynı zamanda bu alandaki küresel rekabetin dinamiklerini de değiştirecek gibi görünüyor.
Uzmanlar, DeepSeek’in bu hamlesini bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. Çin’in yapay zeka alanındaki ilerlemesi, Batılı ülkeler için hem bir tehdit hem de bir motivasyon kaynağı olabilir. Teknoloji dünyası, bu yarışın sonucunun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve stratejik dengeleri de etkileyeceğini öngörüyor.
DeepSeek’in başarısı, yapay zekanın sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda bir güç mücadelesi aracı olduğunu bir kez daha hatırlattı. Şimdi gözler, ABD ve diğer ülkelerin bu hamleye nasıl yanıt vereceğine çevrilmiş durumda.
