ABD’deki Massachusetts General Hospital tarafından yapılan ve JACC dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, hareketsiz yaşamın kalp sağlığı üzerindeki ciddi etkilerini ortaya koydu. Çalışmada, Birleşik Krallık biyobankasındaki 90 bin katılımcının sağlık verileri değerlendirildi. Katılımcılar, bileklerine takılan ivmeölçerlerle bir hafta boyunca takip edildi. Ortalama yaşı 62 olan katılımcıların yüzde 56’sı kadın, günlük ortalama hareketsizlik süreleri ise yaklaşık 9,5 saat olarak belirlendi.
Araştırmaya göre, hareketsizlik süresinin artması, atriyal fibrilasyon (AF), miyokard enfarktüsü (ME) ve kalp yetmezliği (KY) gibi kalp hastalıklarının riskini yükseltiyor. Önerilen haftalık 150 dakikalık fiziksel aktiviteyi gerçekleştiren bireylerde AF ve ME riskleri azalırken, kalp yetmezliği ve kalp hastalığına bağlı ölüm riski yüksek kalmaya devam ediyor.
Araştırmanın başyazarlarından Shaan Khurshid, halk sağlığı politikalarının hareketsizliği azaltmaya odaklanması gerektiğini belirterek, "Günde 10,6 saatten fazla hareketsiz kalmamak, kalp sağlığı için asgari bir hedef olmalı" dedi.
Brown Üniversitesi Aile Hekimliği Bölümü’nden Charles Eaton ise çalışmanın, hareketsiz yaşam tarzının sağlık üzerindeki zararlarını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Uzmanlar, fiziksel aktivitenin yanı sıra gün içinde hareketsiz geçirilen sürelerin kısaltılmasının kalp sağlığı açısından hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.