Küresel ısınmanın etkileri giderek daha belirgin hale geliyor.

Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, son yıllarda yaşanan rekor sıcakların insan yaşamını ve doğal ekosistemleri nasıl etkilediğine dikkat çekti.

Gökova Körfezi'nde yapılan deniz suyu sıcaklığı ölçümleri, deniz yaşamının bu artan sıcaklık nedeniyle olumsuz yönde etkilendiğini gösteriyor.

Bitki örtüsü ve ekosistem üzerindeki baskıların arttığını belirten Dinççağ, bu durumun biyoçeşitliliği tehlikeye attığını vurguladı.

Dr. Dinççağ, “Küresel ısınma insan yaşamını giderek daha fazla etkileyen bir faktör haline geldi. İklim değişikliği, insan sağlığını doğrudan etkilemenin yanı sıra, mikroorganizmalar üzerinde de değişikliklere yol açarak yeni olumsuzlukların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum, gelecekte salgın hastalıkların daha sık görülmesine yol açabilir. Bu sebeple dünya, potansiyel yeni salgınlara karşı hazırlıklı olmalıdır.” dedi.

Gelecekte salgınların giderek artacağını belirten Dr. Dinççağ, “Küresel ısınma, sıradan vatandaşın da günlük yaşamda hissedebildiği hale geldi. 2024 yılı Ocak ayı, 20. yüzyılın en sıcak Ocak ayı olarak tarihe geçti. Şimdiye değin Ocak ayı sıcaklığı 12 derece iken, Ocak 2024 13 - 14 derece olarak gerçekleşti.

Küresel ısınma, ekosistemleri değiştirerek mevcut florayı bozarak, hastalık yapan mikropları da etkilemektedir. Bu bakımdan dünya yaşadığı pandemi gibi gelecekte de birçok salgın hastalığa uğraması sürpriz olmayacaktır.

Sıcaklığın oluşturduğu yaşlı ölümleri, çocuklarda ortaya çıkabilecek ölümler, ishal hastalığı gelecekte daha çok görülecektir. Bilim adamları, iklim kaynaklı bir çok felaketin gelecekte insanlığın karşılaşabileceği sorunlar arasında görmektedirler. Uzun sıcak hava dalgaları, daha yoğun yağışlar, artan kuraklık insan ömrünü ve sağlığını gelecekte daha çok etkileyecektir. Artan yangınlar bunun faturası da gelecekte daha çok hissedilecektir. Artan sera gazlarının insan sağlığına direk etkisi, küresel ısınmadan kaynaklanan aşırı ısının çoğunu emen okyanuslara, okyanuslardaki ekosisteme oluşturacağı etkilerle insan sağlığına yansıması da ne olacağı bilinmemektedir.

Dünyanın teknoloji ve ulaşım sayesinde küçüldüğü, bir enfeksiyonun hızla dünyanın bir başka köşesine yayıldığı düşünülürse, gelecekte salgıların olasılığı hiç de az olmasa gerek. Küresel ısınmanın yanında artan manyetik kirlilik ve bunun insan bağışıklık sisteminde oluşturacağı olumsuzluklarda dikkate alınırsa gelecekte salgınların ihtimali daha da artmaktadır. Kimyasallar, katkı maddeleri, endüstrinin kullandığı ağır metaller, suyun ,havanın ve toprağın kirlenmesi insan sağlığını aynı şekilde olumsuz olarak etkileyecektir” şeklinde konuştu.

 

KAYNAK:beyazgazete.com