Avrupa Konseyi, Türkiye’nin aileyi hedef alan fesat İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin geri adım olduğunu öne sürdü.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin fesat İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin kötü bir haber olduğu belirtildi.
Açıklamada, sözleşmenin 34 Avrupa ülkesini kapsadığı, kadınları her gün karşılaştıkları şiddetten koruma çabalarının standardı olarak kabul edildiği savunularak, "Bu eylem, bu çabalara karşı büyük bir geri adım; Türkiye, Avrupa ve diğer ülkelerde kadınların korunmasını riske attığı için üzücüdür." iddialarında bulunuldu.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesini üzüntüyle karşıladığını belirterek, "Haklar konusundaki gerileme endişe vericidir." iddiasında bulundu.
Almanya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise Türkiye'nin tepki toplayan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin Avrupa'ya ve Türkiye'deki kadınlara yanlış sinyal verdiği ileri sürüldü.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yakın zamanda aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi de ele alan bir insan hakları eylem planı sunduğu hatırlatılan açıklamada, Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesinin eylem planında açıklanan hedeflerini sorgulattığı iddia edildi.
Konsey üyesi Rusya ve Azerbaycan sözleşmeyi imzalamayı reddetti
Asıl adı "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi 2011'de İstanbul'da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 121. toplantısında kabul edildi.
Sözleşme, Türkiye dahil 34 ülke tarafından yürürlüğe koyulurken, Ukrayna, İngiltere, Çekya, Slovakya, Moldova, Litvanya, Lihtenştayn, Letonya, Macaristan, Ermenistan ve Bulgaristan sözleşmeyi imzaladı ancak yürürlüğe koymadı.
Avrupa Birliği, sözleşmeyi 13 Haziran 2017'de imzalarken, Avrupa Konseyi üyesi Rusya ve Azerbaycan sözleşmeyi imzalamayı reddetti.
