Kredi derecelendirme kuruluşlarının takviminde ülkeler için yılda iki defa not değerlendirmesi yer alıyor. Moody's ilk raporunu 12 Ocak'ta duyurmuştu. "B3" olan kredi notunu değiştirmemiş, görünümü "durağan"dan "pozitif"e çekmişti. Görünümün "pozitif"e çekilmesi zaten not artışının habercisi oluyor.

Moody's, Ocak ayındaki değerlendirmesinde, para politikasındaki değişime dikkat çekmişti. Enflasyonun sürdürülebilir seviyeye inme ihtimalinin artığını vurgulamıştı. Dış dengesizliğin azaltılmasının döviz rezervlerinin yeniden yapılandırması için önemli olduğunu belirtmişti.

Mart ayından sonra rezervler hızlı bir yükselişe geçti. Toplam rezerv 3 ayda 25 milyar dolar arttı, 148,5 milyar dolar ile rekor seviyeye çıktı. Mart'ın son haftası eksi 65 milyar dolar olan swap hariç net rezerv ise artı 18 milyar dolara yükseldi. Rezervlerdeki bu artış ivmesi kredi notu kararı için olumlu.

Moody's Türkiye'nin notunu 3 basamaklı "çok spekülatif" seviyesinin en alt basamağında tutuyor. Moody's'in belirlediği kredi notu seviyesi diğer iki kredi derecelendirme kuruluşundan iki basamak altta. Bu nedenle not artışının gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Not kararının ardından "pozitif" olan görünümün de aynı şekilde bırakılacağı düşünülüyor.

Bu karar açıklandıktan sonra Moody's'in takviminde bir Türkiye değerlendirmesi daha yok. Ancak takvim dışı bir raporla da not artışına gidebilir. Eğer takvim dışı not artışına gitmezse, gelecek yıl iki not artışı olsa bile Türkiye "yatırım yapılabilir" seviyenin çok altında kalacak. Sadece takvime uyularak not artışına gidilirse Türkiye'nin 2026'nın ikinci yarısından önce "yatırım yapılabilir" seviyeye çıkmak imkansız olacak.

 

KAYNAK: NTV