27 Eylül Dünya Turizm Günü’ne ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Demet Genceli, “2023 yılında Türkiye’ye 56,7 milyon ziyaretçi gelmiş ve elde edilen gelir 54,3 milyar dolar. ABD ise 66 milyon turistten 175 milyar dolar gelir elde etmiş. En çok turist alan ülkeler İspanya, Fransa ve İtalya’da da, gelen turist sayısına göre elde edilen gelir fazla. Yani Türkiye elde edilen gelirde geride kalıyor. Turizm gelirlerini artırmak için turizmi 12 aya yaymalı, paket turlardan uzaklaşmalı, ülke tanıtımlarını tek bir ağızdan yapmalı ve deneyim ekonomisi yaratmalıyız” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Demet Genceli, son yılların turizm istatistiklerini değerlendirerek turizm sektörünün gelişimi için önemli önerilerde bulundu.
2023 yılında Türkiye’ye 56,7 milyon ziyaretçi geldiğini ve 54,3 milyar dolar gelir elde edildiğini anımsatan Doç. Dr. Genceli, şu verileri paylaştı:
“TÜİK ve Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, 2024 yılının ilk 8 ayında 40 milyon 295 bin 979 kişi Türkiye’yi ziyaret etti. Turist sayısı, pandemi öncesine göre yüzde 23,6, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,27 arttı. Türkiye’nin 2023 yılı geliri 54 milyar 315 milyon dolar. Turizmde bu yıl ilk 6 ayda 23,7 milyar dolar rekor bir gelir elde edildi. Hedef 60 milyar dolar. Dünyaya baktığımızda ise 2023’de Fransa 100 milyon turist sayısıyla birinci, İspanya 85 milyonla ikinci ve İtalya 57 milyonla üçüncü sırayı alıyor. 2023’de ABD 175 milyar dolar, İspanya 92 milyar dolar ve Fransa 68,6 milyar dolar elde etmiş. ABD, 66 milyon turist gelmesine rağmen bu gelire ulaşmış. İngiltere’yi 37 milyon turist ziyaret etmiş, ama gelirde 74 milyar dolarla dünya üçüncüsü.”
“Türkiye Gelirde Geride Kalıyor”
Türkiye’nin ziyaretçi sayısına göre elde edilen gelirde geride kaldığına işaret eden Doç. Dr. Genceli, turizm gelirlerini artırmak için turizmi 12 aya yaymanın önemine dikkat çekti.
Genceli, “Yaz sezonu dışında sağlık, kültür, spor gibi alanlarda da turizm çeşitliliğini arttırmak, ‘deneyim ekonomisi’ yaratmak gerekiyor. Daha çok hizmeti ön plana çıkarıp ülke tanıtımlarını tek bir ağızdan yapmamız gerekiyor. Hizmette çok öndeyiz ama bu hizmetten elde ettiğimiz geliri de aynı oranda yükseltmeliyiz. Paket turlardan uzaklaşmalı, turisti otel dışında da vakit geçirmeye teşvik etmeliyiz. Türkiye’deki turizmin 12 aya yayılabilmesi için bütün belediyeler tek yürek olarak katkıda bulunmalı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortak projeler geliştirilmeli. Bununla ilgili Kültür Yolu Festivali etkinliğimiz var. Türkiye’de 16 şehirde uyguluyoruz. Bunun 20 şehre çıkarılması planı var. Bu oldukça fazla sayıda turistin gelmesine sebep olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Sürdürülebilir Turizm Sertifikası Alma Zorunluluğu’
Sürdürülebilir turizm için geliştirilen sertifika programının önemine dikkat çeken Doç. Dr. Genceli, “Türkiye Tanıtım Turizm ve Geliştirme Ajansı’nın ‘Sürdürülebilir Turizm’ projesi var. Bu program kapsamında Türkiye’deki bütün otellere 2023 yılında sürdürülebilir turizm sertifikası alma zorunluluğu getirildi. Bu sertifikanın da temelini oluşturan Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’dir. Bu konseyin sürdürülebilir turizme dair bütün kriterlerini, 42 kriterden oluşuyor. Türkiye bunu tek seferde istisnasız kabul etti” diye konuştu.
Turizm Eğitimi Çok Önemli
Turizm eğitiminin sürdürülebilirlik uygulamalarını teşvik ettiğini kaydeden Genceli, eğitimin turizmin her aşamasında nitelikli iş gücü ve hizmeti beraberinde getireceğine işaret ederek, bunun da sürdürülebilir, yenilikçi ve sürekli gelişen bir turizme katkı sağlayacağını söyledi.
Türkiye’de ve dünyada turizm eğitimine olan ilginin giderek arttığına dikkati çeken Demet Genceli, Türkiye ve KKTC’deki üniversitelerde turizm bölümlerinde genellikle yüzde 100’e yakın bir doluluk oranıyla yoğun öğrenci aldığını belirtti. “Türkiye, turizm potansiyeli yüksek bir ülke olduğundan, sektör profesyonellerinin eğitimine önem veriliyor” diyen Genceli, turizm eğitiminin geliştirilmesi için ise güncel bilgi ve becerilerin öğrenciye kazandırılması amacıyla müfredatın güncellenmesi, uygulamalı eğitim, akademik yeterlilik, teknolojiye entegrasyon ve farkındalığın artırılmasının önemli olduğunu vurguladı.