"İnsanlar adil ve adaletli bir ortam istiyor, güven ortamı istiyor." diyen Hacıosmanoğlu,  "Türk futboluna hizmet edecek irade bizde olduğunu çevremiz, ailemiz, kulüp başkanları söylüyordu. Tarafsızlığımıza inana sağduyulu insanlara teşekkür ediyorum. Ben Avusturya'yı yendikten sonra şampiyon olacağımıza inanıyordum, öyle bir inancım vardı. Adaylığımı açıklamadım, milli takıma zarar vermemek için. Hiç olmayacak şekilde Hollanda'ya elendik, elendikten sonra adaylığımı açıkladım. Sağolsun Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Karadeniz tüm bölgelerden, daha çok adaletsizlikten ezilen Anadolu diye tabir edilen, haksızlığa uğrayanlar bizi umut ışığı olarak gördü. Birebir konuşmalarda o hissiyatı hissettik. Sonuçta Türk futboluna adil adaletli, sportif başarıların sahada kazanılacağı konusunda teveccüh gösterdiler. 12 günlük çalışma sonunda sağduyulu insanlar bize güvenerek bu görevi tevdi ettiler. Tek talimat verdim, renk ayrımı yok, güçlü ayrımı yok. Tek durum var, haklı olan güçlüdür." ifadelerini kullandı.

İşte TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Tek amacımız Türk futboluna barış ve kardeşliği getirmek. Bunun eğlence olduğunu göstermek. Milyonlarca genç örnek alıyor. Biz onlara güzel örnek olmak istiyoruz. Sadece futbolda değil, tüm ülkede kardeşliği güçlendirmek. Amacının dışına çıkmaya başladı spor. Biz bunu el birliğiyle, bunu tek başımıza yapamayız. Tüm kulüplere söylüyorum, futbolun patronu biz değiliz. Futbolun patronu kulüp başkanlarıdır. Futbol asıl patronu cefakar taraftarlardır. Onlar olmasa futbol olmaz.

Tek başımıza olacak iş değil. Çok büyük sorunlar var. Her ligin sorunlarını teknik ekipler kurarak kulüplerle istişare halinde, futbolun marka değerini koruyacak şekilde kararlar almaktır. Sorunlar çok ama bunları ortak noktada, amaç marka değerini yükseltmekse istişare halinde çözmek çok kolay. Ben yaptım oldu dersen çözemezsin. Amacımız bu şekilde Türk futboluna hizmet etmek.

Türk futbolunun adil ve adaletli yönetime ihtiyacı var. Asıl güvensizliği yaratan bu. Bunu sağlamak zor değil. Kaypak olursanız, her hafta birine yaranmaya çalışırsanız kaos ortamı oluyor. Kaypak olmaya gerek yok. Doğru ve adaletli olup, renk güç ayrımı yapmadan herkese eşit mesafede olursanız kaos ortamı olmaz. Cenabı Allah'a şükürler olsun ki o iradeye hakimiz, o irade bizde var. Onu uygulamak için zorlanmaya gerek yok. Adil ve adaletli olacaksınız, herkese eşit mesafede olacaksınız. Futbolun patronu diye bir şey yok. Bize teveccüh gösterilmiş, başkan seçilmişiz. Saha içinde başarıyı yakalamak isteyenin hizmetkarıyız. Saha dışında manipüle etmeye çalışanlar, geçmiş hayatımızda baktıklarında olaylara karşı vermiş olduğumuz tepkilerden nelerle karşılaşacaklarını anlarlar.

Herkes şunu bilsin; tarihinde ilk sefer yönetim kurulu oluşurken dahi bu şunun çocuğu, bu monşerin çocuğu, bu beyaz yakalı diye bakmadık. Hiçbir TFF yönetiminde bu kadar futbolun içinden gelenler yoktur. Kurullar oluştururken de hiç kimsenin tavassutuna bakmadık. Kendi irademizle, adil ve adaletli yönetim gösterecek arkadaşlardan oluşturduk. Söylediğim tek şey var tüm kurullara, vereceğiniz kararlar sizin, ailenin, camianızın, kurumun haysiyeti ve şerefidir. Haysiyet ve şeref meselesi. Buna dikkat edeceksiniz. Çizginin dışına çıkarsanız en büyük hakaret bana yapılmış olur. Öyle bir unsuru içimizde barındırma şansımız yok. O zaman ilkelerimizle hareket edemeyiz. Türkiye'de Merkez Hakem Kurulları konuşuluyor. Türkiye'de oyunun manipüle edildiği yer, kararlarıyla sahadaki hakem yönetimleri. Sahadaki hakemlerin insani hata yapma hakkı vardır dedim. Farklı hatalar olursa... Kulüp başkanlarına söyledim, PFDK'ye sevklerini yasakladım biliyorsunuz. Onu niye yaptım, önce kendimize sonra hakem arkadaşlara güveniyoruz. İlk tepkiyi ben göstereceğim dedim kulüp başkanlarına, bu hatayı ben soracağım. Burada kasıt varsa bizle yürüme şansları yok. VAR'da insani hatayı kabul etmiyorum dedi. İki sefer pozisyonu seyredince ben bile görüyorum, orada hata yapma şansı yok. Önce haysiyetinizi, şerefinizi koruyacaksınız dedim, sonra Türk futbolunun marka değerini yükseltmek için güç, renk ayrımı yapmayacaksınız dedim. Böyle iklim yaratırsanız Türk futboluna barış, kardeşlik getirirsiniz. Bunu yapmak zor değil. Kaypaklık zordur. Viraj alacaksınız, köşe döneceksiniz, karanlık yere gireceksiniz. Adil adaletli olan dosdoğru gider. Sizin doğru gidişinizden rahatsız olan varsa, üzerinden geçer gidersiniz.

Tarafsızlığımızdan zerre kadar endişe etmesinler. Futbolun asıl sahibi olan cefakar taraftarlara sesleniyorum. Biz sahada başarıların kazanılmasının teminatıyız. Bunu hiçbir zaman unutmasınlar. Adil ve adaletli yönetim sergileyeceğiz tüm unsurlarla. Tüm kurullarla birlikte. Adil ve adaletli bir ortamda belki de Anadolu'dan bir takım sürpriz şekilde şampiyon olabilir. Olmaz diye bir şey yok. Zamanında da oldu. Bizim için yeni çıkan takım ile şampiyon takım arasında hiç fark yok. Ben söyledim, yanlış anladılar. Diyarbakırspor ile Trabzonspor oynuyorsa, ufak bir takdir hakkın da varsa, Trabzonspor'dan yana diye değil Diyarbakırspor'dan yana kullanacaksınız dedim. Ben Trabzonspor başkanlığı yapmış Trabzonsporlu kimliği olan biriyim. Ben demek istedim ki, bu eski Trabzonspor başkanıdır, takdir hakkımı oradan yana kullanayım demeyin, adil olun demek istiyorum. Futbol barış ve kardeşliğe hizmet etsin. Bunu tüm Türkiye'ye yaymak istiyoruz. Amedspor'a sözüm var, başkan olarak seçilirsem Amedspor maçına gideceğim dedim. Diyarbakır'daki maça gideceğiz. Biz bu kardeşliği tüm ülke genelinde yaymak istiyoruz. Bu bir eğlence. Bir anımı anlatayım. Bizim Gökdeniz, Rubin Kazan'a gitmişti, Fatih Tekke Zenit'teydi. Kulüp başkanı ve devlet başkanı davet etti, Zenit - Rubin Kazan maçına gittim. Ellerinde 2.5 litrelik şaşal şişeler var, votka içiyorlar. Bu derbi maçı, bu kadar alkole burada katliam olur dedim. Maç bitti, sonuca bakmadan herkes gitti. Protokolde 2 kırık kamera var. Bizde olsa 200 kamera olur. Adamlar eğelndi gittiler. Biz de eğlence olduğunu topluma iyi anlatmamız gerekiyor. Bu bir eğlence. Bir takım şampiyon oluyor, şampiyon olamayan başarısız mı oluyor. Önünüzde seneler var. Biz o iklimi yaratacağız, kim hak ediyorsa başarıyı da o yakalasın.

Sıkışık olan kulüpler vardı. Nefes almaları adına bir karar aldık. Tüm kulüplerle birebir görüşerek hallediyoruz. Bunun bir kritere bağlanması lazım. Avrupa'daki örneklere bakmak lazım. Kulüpler Birliği'nde de söyledim, biz karşılıklı olarak Türk futbolunun menfaatlerini düşünerek almamız lazım. Karar alıp kalıcı yapmalıyız. Hele benim olduğum dönemde, o kuralın esnetilmeden uygulanması lazım. 1-2 sezon sonra, biz burada durduğumuz sürece kural esneyecek mi, hayır esnemeyecek. Sabitleştireceğiz. UEFA, FIFA kriterleri var. Takımlarımızı çok zor şartlar bekliyor. Çözüme kavuşturmamız lazım. Bu şekilde devam ederse büyük takımların da lisans alma şansı olmayacak. Temel sorunlarımız var. İletişim halinde ortak akılla karar alacağız. Aldığımız kararlar kalıcı olacak. Sezon başı, sezon sonu değiştirme olmayacak.

Milli Takım'da da sıkıntılar var. Bizim olduğumuz yerde takımda bütünlük olacak. Beni İtalyan bir numara aradı ama kayıtlı olmayan numaraları açmıyorum. Sonra bir mesaj geldi, ‘Başkanım ben Hakan Çalhanoğlu, arayabilir miyim?’ yazıyordu. Aradı. Kaptan aradığında ilk söylediği ‘Gözümüz aydın olsun başkanım’ oldu. Bir takımın kaptanı gözümüz aydın demez. Tebrik ediyorum, hayırlı olsun der. Gözümüz aydın demesinde bile bir mesaj var. Bu futbolcuların öz güvenini yerine getireceğiz.