Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerine göre dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 71'ini kaplayan su miktarının sadece yüzde 2,5'i içme, tarım ve endüstriyel kullanım için uygun durumda ölçülüyor. Bugün, 2,4 milyar kişi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor. [1] Bu durum su kaynaklarının daha etkili bir şekilde kullanılmasının ve su verimliliğinin önemini artırıyor.
Akıllı şehir teknolojileri, su verimliliğini artırmak ve tüketimi azaltmak için yardımcı olabilir. İşte kullanılabilecek bazı akıllı şehir teknolojileri ve uygulamalar:
Akıllı su yönetim sistemleri:
Akıllı su yönetim sistemleri kent içinde suyun kaynağından son kullanıcıya ulaşmasına kadar olan sürecin en etkin şekilde yönetilmesi için uçtan uca modern su yönetimi sunuyor. Bu süreç içinde, coğrafi bilgi sistemleri tabanlı su dağıtımı ve şebeke yönetimi, kayıp ve kaçakların tespiti, atık su yönetimi, varlık yönetimi, abone tahakkuk ve tahsilat işlemlerinin yönetimi aşamaları yer alıyor.
Akıllı tarım uygulamaları:
Şehirlerin çevresindeki tarım alanlarında da akıllı tarım uygulamaları kullanılabiliyor. Toprak nem sensörleri ve hava durumu verilerini kullanarak çalışan akıllı sulama sistemleri, sulama suyunun etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Bu sistemler, yağış miktarına ve toprak nemine göre sulama programlarını ayarlayabiliyor, bu da su tasarrufu sağlar ve aşırı sulama riskini azaltıyor.
Yağmur suyunun toplanması ve geri dönüştürülmesi:
Evler, işyerleri veya diğer yapılar üzerine yağmur suyu toplama sistemleri genellikle bir su deposu veya tankı, yağmur suyunu yakalayan bir yüzey ve bir drenaj sistemlerini içeriyor. Toplanan yağmur suyu, bir dizi farklı amaç için kullanılabiliyor. Örneğin, bahçe sulama, tuvalet sifonları için su sağlama, çamaşır yıkama veya temizlik gibi evsel amaçlarda olduğu gibi endüstriyel işletmelerde, yağmur suyu proses suyu olarak da kullanılabiliyor.
Su kaynakları modelleme ve tahmini:
Veri analitiği ve modelleme araçları, su kaynaklarının mevcut durumunu izleyebiliyor ve nüfus oranlarına göre gelecekteki talepleri tahmin edebiliyor. Bu sayede su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için politikalar oluşturulabiliyor.
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 42 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuyla ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor: “Birleşmiş Milletler'in raporuna göre dünya genelinde 2030'a kadar 700 milyon kişinin su kıtlığı nedeniyle yaşadıkları bölgelerden göç etmek zorunda kalacakları tahmin edildiğini görüyoruz. Endüstriyelleşme ve nüfus artışı nedeniyle yerküredeki kullanılabilir su kaynaklarının tasarrufu giderek önem kazanıyor. İnsan için hayati önem taşıyan suyun sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için akıllı şehir teknolojileri kritik öneme sahip. Akıllı şehir teknolojileri suyun daha verimli kullanılmasını sağladığı gibi, zaten sınırlı olan bir kaynağın israfının önüne de geçiyor. Bu uygulamalar sayesinde bir kentin su kullanımı ile ilgili tüm senaryoları kontrol altına alınabiliyor. Ancak bunların yanında geniş çaplı su politikalarının hazırlanması ve önlemlerin uygulanması için uluslararası organizasyonlara ve devletlere de büyük görevler düşüyor.”