Peki neden?
Bunun arkasında Türkiye’nin son 20 yılda kara kıta ile kurduğu duygusal, kültürel, ekonomik hatta askeri sebepler var!
Genç MÜSİAD Başkanı Cahit Ertemel, süper güçlerin oyun alanı Afrika’da, Türkiye’nin yumuşak güç olarak yerini almasının 20 yıllık serüvenini anlattı:
AFRİKA İLE TİCARET HACMİ 11 KAT ARTTI
“Türkiye, son 20 yılda, şirketleriyle birlikte Ankara’nın öncülük ettiği ticari, güvenlik, diplomatik ve dini çabaların bir karışımıyla Afrika'daki varlığını güçlü bir şekilde hissettirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2011’deki Afrika ziyaretinin ardından, ilişkiler her alanda katlanarak arttı.
2002 yılında Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle olan ticaret hacmi 2,9 milyar dolar iken, bugün tam 32 milyar dolara yükseldi.
Örneğin; Türk müteahhitler, batılı şirketlerin güvenlik riskleri nedeniyle kaçındığı Nijer gibi ülkeler de dahil olmak üzere Afrika’da, havaalanları ve oteller gibi en az 1.800 altyapı projesi gerçekleştirdi. Tabi ki Türk hükümeti, Türk inşaat şirketlerinin bölgede yer edinmesine yardımcı oldu. Türkiye, batılı ülkelerin görmezden geldiği ülkelere yatırım yapmak için daha fazla risk aldı.
Türkiye, büyük bir Türk askeri üssünün bulunduğu Somali'nin karasularına yakında 30 milyar varile kadar petrol ve gaz rezervinin araştırılması için bir gemi göndermeyi planlıyor.
AFRİKA BARIŞI İÇİN ARABULUCUYUZ
Somalili ve Etiyopyalı diplomatlar, Doğu Afrika ülkeleri arasında muhtemel bir savaşı sona erdirmeyi amaçlayan görüşmeler için Türkiye’ye geldiler. Ankara’nın önümüzdeki ay devam edecek olan Mogadişu ve Addis Ababa arasındaki arabuluculuk görüşmelerindeki rolü, Türkiye’nin Afrika’daki etkisinin son 20 yılda nasıl büyüdüğünü gösteriyor. Türkiye olarak Afrika barışı için arabulucuyuz.
Savunma alanında da Türkiye iyi bir partner. Mali, Nijer, Etiyopya ve diğer ülkelerin cephaneliklerinde Türkiye’nin ürettiği insansız hava araçları var.
Türkiye ayrıca Afrika ülkelerine küçük silahlar, mayın temizleme araçları, zırhlı araçlar ve helikopterler satıyor. Türkiye’nin neredeyse tüm Afrika ülkeleriyle güvenlik ve savunma iş birliği büyüyor. Türkiye, ulusal ordularını inşa etmek ve güvenlik sektöründe reform yapmak için Somalili yetkililerle çok yakın çalışıyor. Diğer Afrika ülkeleri de askeri güçleri için eğitim talep ediyor.
Türkiye, artık kıtanın savunma sektöründe önemli bir aktör haline geldi.
KALPLERİNİ KAZANDIK
2003’ten bu yana Türkiye, Afrika'daki büyükelçiliklerinin sayısını dört kat artırarak 44'e çıkardı.
Türkiye, Afrika’yı sömürmek yerine yumuşak güç girişimlerine yatırım yaptı.
Gana’nın başkenti Accra’da İstanbul’ daki Sultanahmet Camii tarzında büyük bir ulusal cami inşa etti. Mali, Cibuti, Sudan ve başka yerlerde diğer camiler için ödenekler gönderildi. Okullar, hastaneler yapıldı. Yetenekli Afrikalı öğrencilere Türkiye’de eğitim alma fırsatı sunan burs programları oluşturuldu.
TRT, geçen yıl İngilizce, Fransızca, Svahili ve Hausa dillerinde yayın yapan bir Afrika haber servisi başlattı.
Türk Hava Yolları, hiç kimsenin uçmadığı Afrika şehirlerine seferler başlattı.
Türkiye, Avrupa’nın vize ayrımcılığına karşı birçok Afrika ülkesi için vize kısıtlamalarını gevşetti.
İşte bu yüzden, Somalililer, cömert bir ülkenin onuruna, Türkiye'nin en büyük şehrinin adını kız çocuklarına veriyor. Biz de yüzyıllardır sömürülen Afrika’nın kalbini kazanarak güçlü bağlar kurmaya devam edeceğiz.
MÜSİAD 15 AFRİKA ÜLKESİNDE
MÜSİAD olarak biz de Afrika’dayız. Afrika’da hali hazırda Güney Afrika, Sudan ve Nijerya’da şubelerimiz bulunmaktadır. Ayrıca, Benin, Fildişi Sahili, Moritanya, Fas, Nijer, Senegal, Çad, Kenya, Zambiya, Tanzanya, Cezayir ve Somali’de temsilciklerimiz yer almaktadır. Bugün bakıldığında 1,3 milyar insanın Afrika’da yaşadığını görüyoruz bu dünya nüfusunun yüzde 17’sine tekabül etmektedir. Kıtada çok ciddi iş fırsatları mevcut. Tüm Afrika’da en güçlü STK olmak ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmini arttırmak ana hedeflerimiz arasındadır.”