https://www.cafesiyaset.com/

VBKY’nin bilim kitaplığı, Leon M. Lederman ve fizikçi Christopher T. Hill’in yazdığı Barış Akalın’ın dilimize çevirdiği “Simetri Evrenin Görkemi” adlı kitabıyla genişlemeye devam ediyor. Fizikçiler, fizik yasalarının değişmeyen, her yerde var olan yapısına simetri adını verirler. Simetri, doğa yasalarını tanımlayan ve dolayısıyla düzenleyen temel ilkedir. Bu çok önemli kavrayış, modern fizikteki en büyük kavramsal dönüm noktalarından biridir ve tüm fizik yasalarını açıklayacak büyük bir birleşik teori keşfetmeye yönelik çağdaş çabaların temelini oluşturur. Bilim insanları teleskopla uzak yıldızlara baktıklarında ya da maddenin en küçük bileşenlerini analiz etmek için parçacık hızlandırıcı kullandıklarında, tüm evreni her zaman ve her yerde aynı fizik yasalarının yönettiğini keşfederler. Kitapta ana tema olan simetri anlatısının merkezinde Emmy Noether ve onun akademik çalışmaları ile ortaya koyduğu korunumu yasaları ve simetri arasındaki derin bağ bulunuyor. Nobel ödüllü Leon M.  Lederman ve fizikçi Christopher T. Hill, Noether’in çalışmalarına dayanarak, evren hakkında geniş kitleler tarafından büyük ölçüde bilinmeyen ve Büyük Patlama, Einstein’ın görelilik teorisi, kuantum mekaniği ve fiziğin diğer birçok alanıyla bağlantılı geniş kapsamlı etkileri olan bir kavramı bu kitapta inceliyorlar. “Simetri Evrenin Görkemi”yle simetrinin son derece zarif içeriğini ve bu kavramın evren üzerindeki tüm derin etkilerini açıklıyorlar.

 

Kitaptan:

“İnsanlar binlerce yıldan beri içgüdüsel olarak simetriyi mükemmellikle eş tutmaya eğilimli oldular. Antik mimarlar simetrileri, her zaman tasarım ve yapılarının bir parçası olarak kullandı. Bunlar ister antik Yunan tapınağı ister firavunun geometrik lahdi, isterse de Ortaçağ katedrali olsun, hepsi de bir “Tanrı’nın” oturmayı isteyebileceği ikametgâhı simgeliyordu. Klasik şiir sanatı –İlyada, Odysseia ve Aeneis gibi başyapıtlarda da görebileceğimiz gibi– hikâyeler ya da şarkılardaki tanrıçalara ve ilham perilerine methiyeler düzerken simetrik lirik tempoları kullanmaktadır. Büyüleyici bir katedralin içinde yankılanan görkemli Bach org fügü de görünüşe göre matematiksel bir simetriden doğmuştur; adeta bize gök kubbenin derinliklerinden çalınıyormuşçasına… Simetri, tıpkı kesintisiz bir okyanus ufkundaki gün batımı gibi, rahatsız edici bir haleti ruhiye yaratır bizde. Çevremizdeki dünyada hissettiğimiz ve gözlemlediğimiz simetriler, evrendeki her şeyin altında yatan mükemmel bir düzen ve uyumun işaretini vermektedir. Simetri aracılığı ile bizim dışımızda var olan, yine de kendi aklımızla kavrayabileceğimiz belirgin mantıksal yapının evrende işlemekte olduğunu hissederiz.”