Şeker ve şeker ilave edilen besinlerin fazla miktarda tüketim, başta obezite olmak üzere kardiyovasküler hastalıklara, böbrek hastalıklarına ve daha birçok sağlık problemlerine neden oluyor.
Sağlıklı beslenme adı altında light, kalorisiz, diyet, şekersiz gibi ifadelerle anılan yiyecek ve içeceklere yönelik uyarı uzmanlardan geldi.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İdris Kuzu ve Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Uzmanlar, etiket okuma alışkanlığının önemli olduğunu vurguladı.
"DİYABET YAPMADIĞI DÜŞÜNCESİYLE KULLANILIYOR"
Yapay tatlandırıcılı ürünlerin kalorisi düşük, obezite ve diyabet yapmadığı gerekçesi ile tüketildiğini belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İdris Kuzu, "Yapay tatlandırıcılarla ilgili aslında geçmişe dayanan çok çelişkili çalışmalar var. Bunların paralel sonuçları yok. Bunlar özellikle diyabet, metabolik sendrom, koroner arter hastalığı, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi veya kanserojenik etkisiyle ilgili arttırdığına veya azalttığına dair net çalışmalar yok.
"DOĞAL TATLANDIRICILARI TERCİH ETMEMİZ DAHA MANTIKLI"
Bu konuda güvenli verilerimiz olmadığı için rahatça tatlandırıcıları kullanabiliriz şeklinde konuşmamız çok zor. Bu yüzden bunların yerine doğal tatlandırıcıları tercih etmemiz daha mantıklı. Bunlar akça ağaç şurubu, kamış pekmezi, hurma şurubu, bal, süt, meyve ile tatlandırıcı ihtiyacımızı karşılayabiliriz.
Yapay tatlandırıcılarla ilgili çalışmalara ihtiyaç var. Etiketlere aldanmayın, bilim ne diyorsa onları takip edin.” dedi
"TATLANDIRICILARDA DOYGUNLUK HİSSİ OLMUYOR"
Şekersiz ya da light diye alınan ürünlerin birçoğunda çok fazla yapay tatlandırıcı olduğunu söyleyen diyetisyen Gökçen Efe Aydın, "Tatlandırıcılar aynı miktarda şekere göre daha tatlı olan fakat daha az enerji içeren kimyasal maddelerdir. Doygunluk hissi tatlandırıcıda çok fazla olmadığı için, insanlarda çok fazla tüketme ihtiyacı doğuyor ve bu da daha fazla miktarda tüketilerek sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Aşırı kilo alımı, şeker hastalığı ve obeziteye sebep olabilir.
Piyasada diyet olarak satılan, bizim kullanılabilir gibi gördüğümüz yiyecek ve içeceklerin birçoğu içerdikleri tatlandırıcıdan dolayı vücudumuzu olumsuz yönde etkiliyor. Eğer tatlandırıcı varsa şeker gibi algılayıp bundan da uzak durmalıyız." diye konuştu.
KULLANIM DOZUNA DİKKAT!
Tatlandırıcıların mümkün olduğunca tüketilmemesi gerektiğini hatırlatan Aydın, "Herkesin kilosuna göre günlük tüketmesi gereken tatlandırıcı miktarı farklı. Bu durum özellikle kontrol altında tutulmalı, insanlar bu dozu ayarlayamadığında sağlıklarını bozabilirler. Şekeri özellikle doğal kaynaklardan almalıyız." diye konuştu.
"SAĞLIKLI NESİLLER YETİŞTİRMEMİZ AÇISINDAN CİDDİ ENGELLER TEŞKİL EDİYOR"
Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği şeker tüketiminin 50 gram olması gerektiğini bunun da 13 tane küp şekere denk geldiğini söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, "Ekmekte, temel gıdalarda, unlu mamullerde her şeyde şeker var. Mümkün olduğu kadar karbonhidrat ve şeker tüketimini azaltmamız lazım. Paketlenmiş gıdalarda maliyetten ötürü ve raf ömrünü uzatmak için nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Bu da sağlıklı nesiller yetiştirmemiz açısından ciddi engeller teşkil ediyor." dedi.
GIDALARDA TRAFİK IŞIĞI SEMBOLÜ
Yaklaşık 2 seneden beri trafik ışıkları projesinin olduğunu dile getiren Erk, "Bizim çok fazla etiket okuma alışkanlığımız yok. Proje ile ürünün üzerine yerleştirilen kırmızı, sarı ve yeşil ışıklarla renklere bakarak alışveriş yapılabilecek. Kırmızı yüksek, sarı orta yeşil ise düşük şeker ve tuz içerdiğini gösterecek." ifadelerini kullandı.