Rusya'nın 'Mark Zuckerberg'i olarak bilinen Durov'un gözaltı olayının 'siyasi bir durum' olduğu iddia edilirken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron "Siyasi bir karar değil" açıklamasında bulundu. Telegram'ın kurucusu Pavel Durov'un Fransa'da gözaltına alınmasının arka planında "Siyonist baskı" ve Batı ile bilgi paylaşmaması yatıyor.

Gazze'deki İsrail soykırımı, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Fransa'nın Afrika'da güç kaybı Telegram'a yapılan baskının sebepleri arasında gösteriliyor. Durov'un gözaltına alınmasında özellikle MOSSAD parmağı olduğu ve plan çerçevesinde Telegram'ın kontrolünün ele geçirilmesi hedefleniyor.

Telegram, Gazze'deki kanallara sansür uygulamadığı için Filistinliler seslerini buradan duyuruyor. Öte yandan Batı'nın ikiyüzlü tavrı burada da karşımıza çıkıyor. Öyle ki Pavel Durov, Rusya Devlet Başkanı Putin'e orta parmak kaldırdığında alkışlayanlar bu kez baskı için gözaltına alıyor.

Rusya kendi birimlerine, Durov'un tutuklanmasının ardından Telegram'daki resmi yazışmaların silinmesi talimatını verdi. Nitekim Rus askerlerinin ve istihbaratının da Telegram kullandığı biliniyor.

CIA ve MOSSAD'ın Fransa'da Durov'dan Telegram'ın şifrelerini almayı ve kullanıcılarının kişisel verilerine erişmeye çalışacağı tahmin ediliyor. Böylece terör ve şantaj yöntemleriyle siyonist kontrolünde olmayan Telegram'ın tam kontrolünü ele geçirmeyi hedefliyor.

GÖZALTI SÜRESİ UZADI
Fransız yargı makamları, mesajlaşma uygulaması Telegram'ın kurucusu ve üst yöneticisi (CEO) Pavel Durov'un gözaltı süresini 48 saat uzatma kararı aldı.

Durov hakkındaki suçlamalar arasında, yasa dışı işlemler, çocuk cinsel istismarı, dolandırıcılık ve otoritelere bilgi vermeyi reddetme gibi suçlar olduğunu belirtilirken Telegram yönetimi, bunun 'saçmalık' olduğunu ve Avrupa Birliği yasalarına uygun hareket ettiklerini dile getirdi. Durov'un gözaltına alınması çok sayıda soru işareti yarattı.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Fransa'da gözaltına alınan Telegram'ın kurucusu Pavel Durov'a ciddi suçlamalar yöneltildiğini belirterek, "Ciddi kanıtlar sunulması gerekiyor. Aksi takdirde bu iletişim özgürlüğünün kısıtlanması ve bir şirketin başkanının tehdit edilmesi anlamına gelecek" dedi.

KAYNAK: SABAH