OpenAI, yapay zeka modellerini ABD hükümetiyle paylaşma kararı aldı. OpenAI CEO’su Sam Altman, bu hafta yaptığı bir paylaşımda, şirketin ABD Yapay Zeka Güvenliği Enstitüsü ile iş birliği yapacağını ve hükümet ajansına bir sonraki büyük AI modeline erken erişim sağlayacağını duyurdu. Bu, güvenliği artırmak yerine kullanıcı bilgilerinin daha fazla kontrol edilmesi ve izlenmesi anlamına gelebilir. Peki, bu gerçekten güvenliği artıracak mı, yoksa kullanıcı bilgilerinin farklı amaçlarla kullanılmasına mı yol açacak?
OpenAI’nin iç yapay zeka güvenlik ekibini oluşturup daha sonra büyük ölçüde dağıtması, şirketin güvenliği önceliklendirmediğine dair endişeleri artırıyor. Bu hareket, üst düzey yöneticilerin istifasına yol açtı ve birçok çalışan, OpenAI’nin güvenliği göz ardı ederek ürün geliştirmeye odaklandığını sorguladı.
Altman, bilgi işlem kaynaklarının yüzde 20’sini güvenlik araştırmalarına ayırmayı taahhüt ettiklerini belirtmişti. Ancak, bu kaynağın ayrıldığı komitenin liderlerinin şirketten ayrıldığı dikkate alındığında, bu taahhüdün ne kadar yerine getirildiği şüpheli. Ayrıca, ifşa etmeme anlaşmalarının iptal edilmesi, ihbarcılığı teşvik edecek olsa da, bu değişikliklerin güvenlik açısından ne kadar etkili olacağı belirsiz.
OpenAI’nin ABD Yapay Zeka Güvenliği Enstitüsü ile olan iş birliği, şirketin güvenliği artırmaktan çok hükümetle yakın ilişkiler kurma çabası olarak değerlendirilebilir.
Bu enstitü, büyük teknoloji firmalarıyla birlikte çalışarak AI güvenliği ve kendi güvenliği için standartlar ve yönergeler geliştiriyor. Ancak, OpenAI’nin hükümetle olan bu yakın ilişkisi, kullanıcı bilgilerinin daha fazla kontrol edilmesine ve izlenmesine yol açabilir.
OpenAI’nin ABD Yapay Zeka Güvenliği Enstitüsü ile olan iş birliği, nihai modellerin ne kadar güvenli olduğu ve gerçekten onları daha güvenli hale getirmek için herhangi bir kısıtlama olup olmadığına göre değerlendirilecek.
Ancak, AI’nin günlük yaşama giderek daha fazla entegre olmasıyla, güvenlik ve karlılık arasındaki gerilim büyüyebilir.
Bir hükümet ajansının onayı, güven açısından büyük bir avantaj sağlayacak olsa da, OpenAI’nin kullanıcı bilgilerinin güvenliğini ne kadar sağlayacağı belirsizliğini koruyor.