Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:

Bütün Avrupa'daki seçimleri değerlendiren bir sunum yapıldı. Avrupa özelinde baktığımızda aşırı sağın yükselişinin bir bakıma balansının bozulmasını yakından takip ettiğimizi söylemek isterim.

Demokrasinin dünyanın her tarafında güçlü olmasını savunduğumuz gibi Avrupa'da da güçlü olmasını ifade ediyoruz. Bu bakımdan çeşitli partilerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Türkiye ile ilgili çifte standartta, Gazze'de aşırı sağcıların Müslümanlara yönelik pasifizmde görüyoruz. Aşırı sağın yükselişi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Birinci meselemiz Gazze'dir. İsrail'in güvenli bölgelere bile saldırısı söz konusu. İsrail vahşetini sürdürmeye devam ediyor. Gelinen noktada İsrail'in güvenliğini sağlamaya yönelik değil, tam tersi tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden saldırgan bir tutumu olduğu ortaya çıkmıştır. Pek çok devlet Filistin devletini de tanımıştır. Burada hep beraber göreceğiz ki ABD'de birçok kişi ayağa kalkacak, Netanyahu'yu ayakta alkışlayacak. Orada yapılan bu hareketin insanlık değerlerini ayaklar altına almak olduğunu tüm dünya görecek.

Kıbrıs Türk davasının önemli aşamalarından olan Barış Harekatı'nın 50. yılını kutladık. Yunan tarafından yapılan açıklamalardan da görüyoruz ki Kıbrıs konusuna sahip çıkmamız önemli. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi federal çözümün olmadığını tüm dünya görmektedir. Yunan Bakanın açıklamasının da federal yönde bir açıklama olmadığı, tüm Kıbrıs'ı yutmak olduğu görülmektedir. Ancak bu mümkün olmayacaktır.

Ekonomik programın işleyişi olarak siyaset kurumu olarak yakından takip ediyoruz. Gelecek aylarda enflasyonist baskıların azalacağı yönündeki tespitler programın doğru işlediğinin göstergesidir. Programın hayata geçmesiyle birlikte vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeme, emeklimizin asgari ücretlimizin yanında bulunma yaklaşımımız OVP'nin ilerlemesine bağlı olarak gündemimizdeki en başlı yerini korumaya devam edecektir.

Burada esas mesele, ortada bir problem yok da biz onunla ilgili bir yasal düzenleme yapıyor değiliz. İnsanımızın canını yakan bir mesele var. Bir hanımefendiye sokak köpeği saldırısı oldu. Arzu ettiğimiz şey bunları sokaklarımızda görmemek. Bunu bir katliam gibi göstermek haksızlıktır. Sahiplendirmeden tutun da barınaklara alınmasına kadar bir sürü eylem planı var. En sonunda herhangi bir hastalık yayma ya da saldırganlaşmış hayvanlarla ilgili bir düzenleme bu. Biz burada net bir tutum takınmalıyız. Herhangi bir şekilde sokakta saldırılara uğratılmasına karşı olunmalı. Bunu sadece şehir merkezlerinde gördüğümüz gibi kabullenmeyin. Bizim siyasetimizin gerisindeki, eksenindeki değerlerin esası bütün varoluşa saygı, merhamet şeklindedir. Arzumuz sokaklarımızın güvenli hale gelmesidir.