Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'CHP Genel Başkanı Özel ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz' açıklamasını yaptı.
Gündeme bomba gibi düşen kısa görüşmede neler konuşulduğu ise büyük merak konusu oldu.
Konuyu köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, resepsiyondaki görüşmenin detaylarını yazdı.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'ın, Özgür Özel'e sorusuyla bir anda sohbet sağlık konusuna kayıyor. Önder Aksakal, 'Sayın Genel Başkan ameliyatın sonucu nasıl oldu? Benim için de tavsiye ediyorlar, o yüzden size sormak istedim' diyor. Özgür Özel, 'Gayet iyi oldu. Bir süre kortizon kullanmam gerekiyor' diyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmayı ilgiyle dinledikten sonra Özgür Özel'e, 'Hayırdır ameliyat mı oldun?' diye soruyor.
Özgür Özel de 'Göz ameliyatı oldum. Gözlük derecem 6.75'ti. Doktorlar ameliyatı önerdiler. Ben de yaptırdım. Memnunum' diye karşılık veriyor. Erdoğan, geçmiş olsun dileklerini iletiyor. Bu sırada Özgür Özel'e göz ameliyatı yapan doktoru, aynı zamanda CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Murat Emir de yanında. Murat Emir ameliyata ilişkin bilgi veriyor.
Sonra liderler arasında sıcak bir sohbet başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Müsaadenizle ayrılmak istiyorum' diyerek ayağa kalkınca herkes ayağa kalkıyor. Erdoğan salondakilerle tek tek tokalaşıp ayrılıyor. Ardından da birer, ikişer ayrılıyorlar.
Siyasette diyaloğu her zaman önemsedim. Çünkü iktidarı da muhalefeti de bu ülkenin partileri. Cumhurbaşkanı da CHP Lideri de bu ülkenin insanları. Görüş ayrılıkları demokrasinin gereği. Ama iktidar ile ana muhalefetin ülkenin temel meseleleri hakkında diyalog içinde olması önemli. Biz diyalogsuzluktan çok şey çektik. 12 Eylül öncesinde Demirel ile Ecevit'in cenazede bile tokalaşmadıkları haberleri yapılıyordu. Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki ilişki de ondan daha iyi değildi. En son 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 25 Temmuz 2016 tarihinde görüşmüşlerdi. Kılıçdaroğlu diyaloğu değil Erdoğan'a hakareti tercih eden bir liderdi. Ama bu tavır ülkeye bir şey kazandırmadı.
Eğer bu süreç iyi değerlendirilirse yeni dönemin yeni siyaseti olabilir. Erdoğan ile Özgür Özel'in tokalaşma ve görüşme görüntüleri yeni döneme damgasını vurabilir. Yeni dönem siyasetinin simgesi olarak değerlendirilebilir. Tabii kıymeti bilinip iyi değerlendirildiği taktirde.
Özgür Özel, seçimlerden sonra ağır başlı bir devlet adamı portresi çiziyor. Bununla da puan topluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise temel meselelerde diyaloğu tercih ettiği için Özgür Özel'e ayrı bir kredi açıyor. Bağdat dönüşünde Erdoğan'a yeni anayasa konusunu da sormuştuk. Türkiye'nin darbe ruhunu taşıyan bu anayasadan kurtulması, daha yenilikçi ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşması gerektiğini söyleyip 'Cumhuriyet Halk Partisi'nin de böyle bir değişime destek verebileceği düşüncesinde ve inancındayım' diyerek açık kapı bırakmıştı.