Ömer Çelik'in açıklamalarından önemli başlıklar;
Cumhurbaşkanımızın ve genel başkanımız iç ve dış politikaya yönelik değerlendirmeleri olmuştur. Netanyahu ve ekibinin bölgedeki tansiyonu yükseltmek üzere kasti, hesaplı, sistematik politika izlediğini ifade etmiştik. Netanyahu ve ekibi bölgesel savaş çıksın, bu savaşa ABD de dahil olsun diye riskli bir senaryonun peşinden koşmaktadır. Bu konuda ABD ve diğer ülkelerin sağduyulu olması gerekir.
Filistinlilere dönük soykırım siyaseti 40 bine yakın insanın ölümüne sebep oldu. Buradaki olumsuz koşullar dünyanın gözü önünde devam ediyor. İran'la aralarında çıkan tansiyonla birlikte bir kere daha Netanyahu hükümetini teşvik edecek şekilde tabloyla karşı karşıya kaldık. İsrail doğrudan İran'ın Şam Büyükelçiliği'ni vurdu. Bu saldırıda da İranlı görevliler hayatını kaybetti.
Bir ülkenin diplomatik temsilciliğine başka bir ülke tarafından saldırıldığında bütün dünyanın ayağa kalkması tablosu ortaya çıkar. Fakat saldıran İsrail olunca bu konuya herkes ikiyüzlü bir şekilde suskun kaldı. İran'ın cevabi saldırısına dünyadan kınama geldi. ABD ambargo ve kısıtlama ortaya koyacağını söyledi. Peki İsrail'e dönük bu tepkiler gündeme gelmiyor. Müeyyideler adaletli ve eşit bir şekilde uygulanmıyor. Sorunun temeli, özü bundan ibarettir. Bütün bu gelişmelerin Filistin'deki esas meseleyi unutturmaması gerektiğini ifade ediyoruz. Muhakkak ateşkes sağlanmalı ve iki devletli çözüme en güçlü şekilde gidilmelidir.
'CUMHURBAŞKANIMIZ ABD'DE 'HAMAS TERÖR ÖRGÜTÜ' DEĞİL DEMİŞTİR
Cumhurbaşkanımızla ilgili yapılan ithamlar var. Bunların hiçbir gerçekliği yoktur. Daha partimiz kurulmamıştı. Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ABD'ye ziyaret yapmıştık. O zaman 'Hamas terör örgütü müdür' diye sordular. Cumhurbaşkanımız o zaman 'Hamas bir terör örgütü değil direniş örgütüdür' demişti, sürdürdüğü çizgi bugün de aynı devam etmektedir. 'Türkiye elinden geleni yapmıyor' şeklindeki değerlendirmeler doğru değildir. Bilinen ve bilinmeyen görünen ve görünmeyen bir şekilde elimizden geleni tam kapasite şeklinde yapıyoruz. Filistin mesele bizim için sıradan bir konu değildir milli siyasetimizin bir parçasıdır. Filistinli kardeşlerimize her türlü desteği verme siyasetimiz devam edecektir.
YUNANİSTAN'A UYARI
Yunanistan'dan sıkıntılı bir adım atıldı. Çevre faaliyeti altında Ege Denizi'nde ve İyon Denizi'nde iki deniz parkı kurmayı planlıyorlar. Yunanistan'a bir kere daha diplomasi yolundan ayrılmaması gerektiğini ve bu çerçevede de deniz parkı eylemlerine Türkiye'nin hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğini söylüyoruz.
"EKONOMİ YÖNETİMİNE GÜVENİYORUZ"
Ekonomik programımızı yürüten bakanımız Mehmet Bey'le ilgili birtakım spekülasyonlar sosyal medyada dolaşıma sokuluyor. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tamdır. AK Parti olarak ekonomi yönetimine teşekkür ediyor, desteklediğimizi ifade ediyoruz.
KABİNEDE DEĞİŞİKLİK OLACAK MI?
Siyasal sonucu değerledirme aşamasına geldik. MYK'da, Bakanlar Kurulu'nda değişim olacaksa bu sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir kuşkusuz.
İSRAİL'E HERHANGİ BİR DESTEK OLMAMIŞTIR
7 Haziran'dan itibaren kamudan herhangi bir şekilde İsrail'e destek olma anlamına gelebilecek herhangi tasarrufta bulunulmamıştır. Özel sektörün konularında, Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 birimde kısıtlama tamamen kontrol altına alınmıştır. 'Savaş yakıtı buradan' gidiyor sözleri spekülatiftir.
Bu sorulan sorular çerçevesinde herhangi ticarete müsaade edilmemektedir.