Son dönemde RU dizisinde hayat verdiği Reyan karakteri ile hayatımıza yeniden giriş yapan; oyunculuğu ve güzelliği ile göz kamaştırmanın yanı sıra anneliği ile de büyük sempati toplayan Meryem Uzerli, Marie Claire dergisinin Eylül sayısının kapağına konuk oldu.

Oyunculuk kariyeri öncesinde çalıştığı işler, çekirdek ailesi ve şu andaki yaşamına dair samimi açıklamalarda bulunan Meryem Uzerli, kendine ait bilinmeyenleri büyük bir samimiyetle anlatıyor.

KARMA BİR KÜLTÜRDE VE ÇOK TOLERANSLI BİR AİLEDE BÜYÜDÜM 

Annesi 70’li yıllarda evlenmiş boşanmış, iki erkek çocuğu sahibi bir Alman ve Felsefeci Türk bir babanın 2. Kızı “Babam annemi çok sevdi, iki abime de harika babalık yaptı. Yani böyle bir insan olmamın startını bu davranışlarıyla babam verdi. Annem Katolik, babam Müslüman. Çok toleranslı büyüdüm. Ailemde en önemli şey karşındaki insanı sevmek ve olduğu gibi kabul etmekti.”

ÇOCUKLUK ARKADAŞLARI DA ÜNLÜ 

Ailesinin mesleki kariyeri için okul seçiminde ne kadar doğru kararlar aldığını, eğitim aldığı okullardaki pek çok arkadaşının bugün kendi yetenekleri doğrultusunda ünlü olduğunu minik bir anekdotla anlatıyor Meryem; ‘Öğretmenlerimiz hepimizin yeteneklerini gözlemler ve bizi yeteneklerimizi besleyecek aktivitelere yönlendirirlerdi. Bugün hala en yakın arkadaşlarım arasında olan ve yuvada aşkını reddettiğim için beni o gün inek vücuduyla resmeden yuva arkadaşım Martin Werthmann bugün çok ünlü bir ressam oldu. Los Angeles’ta harika bir galerisi var, eserleri Brad Pitt dahil pek çok Hollywood ünlüsünün koleksiyonunda.’

KARŞIMA ÇIKTILAR

Uzerli, oyunculuk öncesi birçok iş deneyimlediğini açıkladı: “Büyürken farklı hayatları gözlemlemekten büyük zevk duyuyordum ve bir gün en yakın arkadaşımı trafik kazasında kaybettim. Yaşamı ve ölümü sorguladığım bir dönemdi. İnsanların hayatlarına dokunmak önceliğim olmuştu. Bir yıl boyunca bir hastanede lösemili çocuklar için gönüllü çalıştım. Almanya’da vefat eden kişilerin son yolculuklarına en iyi halleri ile çıkmasını isterler. Hastanede çalıştığım o dönemde bir ekip onları bu yolculuğa hazırlardı. Ben de cenaze için hazırlanan kişilerin makyajını yapıyordum ve bunların hiç birini ‘Şimdi bunu yapmalıyım’ diye programlamadım, karşıma çıktılar.”

MUTFAKTA İYİ BİR AŞÇI OLAN, ÇOCUKLARI İLE SEVGİ DOLU BİR BAĞI VE EVİ OLAN UZERLİ;

10 yaşında olan Lara ve henüz 3 yaşında olan Lily’nin birbirlerine benzemekle birlikte çok farklı karakterde olduğunu söylüyor. “Üçümüz de gülmeyi çok seviyoruz, sarılmayı sevmeyi çok seviyoruz.” diyor. Birlikte yapmaktan keyif aldıkları şey müzik açıp dans etmekmiş. Çoğunlukla üçü aynı yatakta uyuyormuş. Mutfakta da usta bir aşçı olduğunu söylüyor Meryem.