Merkez Bankası, politika faizini üst üste altıncı kez %50 seviyesinde sabit tuttu.

Banka, politika faizini en son mart ayında yüzde 50’ye çıkarmış ve 5 aydır bu seviyede sabit bırakmıştı.

Para Politikası Kurulu'nın karar metninde şu ifadelere yer verildi:

"Ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergeler bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirilmiştir. Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığını teyit etmektedir. Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir.

Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.

Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır."

Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) mayısta yıllık yüzde 75,45'te zirve yaptıktan sonra politika değişimi ve baz etkisinin de katkısıyla düşüşe geçerek ağustos ayında yüzde 51,97 olarak gerçekleşti. TCMB bu düşüşün yıl sonunda yüzde 38'e ulaşacağını öngörürken piyasa beklentisi düşüşün yüzde 43 civarında kalacağı yönünde. Eylül başında güncellenen Orta Vadeli Program'daki (OVP) yıl sonu tahmini ise yüzde 41,5 seviyesinde.

OVP'de 2024 yılı için daha önce öngörülen bütçe açığının gayrı safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 6,4 olan hedefin "oldukça altında" yüzde 4.9'a revize edildi. Bütçe açığı 2025 yılında yüzde 3,1, program sonunda ise yüzde 2,5 öngörülmekte. Ekonomi yönetimi bu değişimin maliye politikasının dezenflasyona güçlü destek sağlayacağının göstergesi olduğuna dikkat çekiyor.