Uluslararası Adalet Divanından yapılan yazılı açıklamada, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde İsrail'e açtığı davaya Libya'nın da katılma talebinde bulunduğu bildirildi.
Açıklamada, Libya'nın müdahillik talebinin üçüncü devletlere "uyuşmazlık konusu sözleşmenin yorumuna ilişkin beyanda bulunma amacıyla müdahil olma hakkı veren" Divan Statüsü'nün 63. Maddesi'ne dayandığı belirtildi.
Libya'nın başvurusunun gerekçesi olarak "İsrail'in eylem ve ihmallerinin, Gazze'deki Filistinlileri ulusal, ırksal ve etnik grubun bir parçası olarak yok etmek için gerekli özel kastla işlendiklerinden soykırım niteliği taşıması" gösterildi.
Açıklamada, Libya'nın, "İsrail'in devlet organları, temsilcileri, kontrolü veya etkisi altında hareket eden diğer kişi ve kuruluşlar aracılığıyla Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğine inandığı" belirtildi.
Daha önce Nikaragua'nın Divan Şartı'nın 62. Maddesi, Kolombiya'nın 63. maddesi uyarınca müdahillik talebinde bulunduğu açılanmıştı.
Divan, İç Tüzüğü'nün 83. Maddesi uyarınca Güney Afrika ve İsrail'i, Kolombiya'nın müdahale beyanına ilişkin yazılı görüşlerini sunmaya davet etmişti.
63. madde kapsamında müdahillik
Divan, Ukrayna-Rusya arasındaki soykırım davasında 63. madde kapsamında "müdahillik" başvurusu yapan 33 devletten ABD hariç 32'sinin başvurusunu kabul etmişti.
Divan, Gambiya-Myanmar arasındaki benzer davada da 63. madde kapsamında "müdahillik" talep eden 7 devletin talebi üzerindeki incelemesini sürdürüyor.
İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında dava açtı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı’nda yapıldı.
Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetti.
Divan, Güney Afrika’nın 6 Mart’ta yaptığı ek tedbir talebi üzerine 28 Martta açıkladığı ek tedbir kararında, İsrail’den Gazze’ye acilen ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamasını, Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiğini ve ek tedbirlere ilişkin aldığı önlemleri 1 ay içerisinde Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetti.