Cumhuriyet döneminin beş farklı akımından edebiyatçıların, dünya tragetyalarının meşhur karakterlerinin veAnadolu’nun ölümsüz ozanlarının hayatlarından esinlenerek Edebi Edebi, Anadolu’nın Ozanları ve Saint Age üç farklı seride hayat bulan ve edebiyatçıların hayat hikayeleri birbirinden önemli isimler tarafından seslendirilen “Konuşan Resimler” sergisi, 19 Nisan Cuma akşamı Studio Avenir – Barcelona’da gerçekleşen tanıtım lansmanıyla açıldı. Organizasyonunu Sezen Entertainment’ın gerçekleştirdiği sergi, 15 gün boyunca İspanyol sanatseverlerle buluşacak.
Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Aşık Veysel’e, Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan Cahit Sıtkı Tarancı’ya Hamlet’ten Medea’ya, Pir Sultan Abdal’dan Yunus Emre’ye kadar Türk ve dünya edebiyatçılarının hayatlarına odaklanan sergi, bu kez Avrupa’ya açılıyor. Edebi Edebi, Anadolu’nın Ozanları ve Saint Age’den seçilen 10 eserlik karma serginin açılış gecesine Ressam Ru Ceylan’nın yanı sıra tablolara ses veren oyuncular İrem Helvacıoğlu, Alican Yücesoy ve çok sayıda davetli katıldı. Serginin müziklerini yapan Sufle grubu ise geceye şarkılarıyla renk kattı.
İrem Helvacıoğlu ve Alican Yücesoy İspanya’da Hayranları ile bir araya geldi!
Konseptini oyuncu Selen Öztürk ile Ressam Ru Ceylan’ın oluşturduğu edebiyatçıların hayat hikayelerine odaklanan sergiden seçilen 10 eser ve sergide yer alan yağlı boya tablolara eşlik eden hikâyeleri seslendiren Türkiye’nin önde gelen oyuncularından İrem Helvacıoğlu ve Alican Yücesoy, Ru Ceylan’a İspanya yolculuğunda eşlik etti. Sergide dünya tragedyasından Medea ‘nın hikayesini seslendiren oyuncu İrem Helvacıoğlu ve Türk Edebiyatı’ndan Cahit Sıktı Tarancı’nın hikayesini seslendiren oyuncu Alican Yücesoy, 20 Nisan Cumartesi günü Ru Ceylan ile birlikte sanatseverlerle bir de panelde buluştu. Helvacıoğlu ve Yücesoy; Ru Ceylan ile birlikte dünden bugüne farklı fikirleri ile tarihe iz bırakan edebiyatçıların hikayelerini sergide bir oyuncu olarak canlandırmaları üzerine konuştu.
Sergi Fikrinden Önce “Konuşan Resimler” İsmi Belirlendi
Konuşan Resimler’in çıkış hikayesini anlatan Ru Ceylan, “Projeye çalışma aşamasındayken Selen Öztürk projenin isim annesi oldu. Hikayeleri yazarken; “Bu resimler konuşuyor, isimi Konuşan Resimler olsun” demeye başladı. Ve daha sergi fikri oluşmadan isim ortaya çıktı. Bugün yaşasalardı kısım vardı, bende. Bugün yaşasalardı bu kim olurdu? Dediğimde beliren isimler çıktı. Bazısının sesi, bazısının hali, bazısının meslek tarafındaki duruşu. Bazısında çok kendi hani kişisel tarafı, personası. Bu fikir aslında bu şekilde çıktı.” dedi. İrem Helvacıoğlu da Ru Ceylan’ın oluşturduğu hikayeyi sese döktüğünü vurguladı ve Medea’ya daha hakim olduğunu onu daha fazla heyecanlandırdığını aktardı. Söyleşide Alican Yücesoy ise şunları söyledi: “Bizim için önemli olan kısım oyunculukla ilgili olan nokta. Ben açıkçası metinlere öyle bakıyorum. Yani performansı, onu perform etmekle ilgili bir sıkıntı. Sesle de olabilir. Sahnede bunu, kanlı canlı perform etmekle olabilir. Hepsi olabilir.”