Medical Park Göztepe Hastanesi Diyetisyeni Hülya Çağatay'a göre, sütte yapılan hilelerin besin zehirlenmelerinin başlıca sebeplerinden biri olduğunu belirtiyor. En dikkat çeken hileler arasında, sütü daha yoğun göstermek amacıyla un ve nişasta katılması bulunuyor. Bu tür katkı maddeleri, sütün kalitesini düşürerek maliyeti azaltabilir, ancak tüketici sağlığını tehlikeye atabilir. Diyetisyen Çağatay, süt ürünlerinde kullanılan hilelerin sadece maliyetle sınırlı olmadığını, bakteriyel faaliyeti engellemek için formaldehit, borik asit, hidrojen peroksit gibi zararlı maddelerin eklendiğini belirtiyor. Bu maddeler, sadece zararlı bakterileri değil, aynı zamanda vücut için faydalı olanları da yok edebilir, sağlık sorunlarına yol açabilir.
 
Hileli sütlerin bir diğer özelliği ise uzun süre dayanıklılık kazandırılması amacıyla sütün pişirilmesidir. Bu da sütün içerdiği besin değerini azaltabilir ve tüketicinin sağlığına zarar verebilir. Tüketicilere düşen görev ise aldıkları sütü dikkatlice kontrol etmek. Sütün rengindeki anormal değişikliklere, keskin kokulara ve bozuk bir tatına dikkat ederek hileli sütleri tespit etmek mümkün. Ancak, tam olarak emin olabilmek için, ambalajlı ürünlerde kapakların şişmemiş olmasına, hava yapmamış olmasına da dikkat etmek gerekiyor. Uzmanlar, pastörize günlük süt tüketimini önerirken, uzun ömürlü sütleri ve pazarda satılanları tavsiye etmediklerini ifade ediyor. Çünkü cam şişedeki günlük süt, vücut için faydalı bakteriler içerirken, uzun ömürlü sütlerde bu bakterilerin yaşamadığını belirtiyor. Sağlıklı süt tüketimi için, tüketicilerin bilinçli bir şekilde ürün seçimi yapmaları ve sütün doğallığına, kalitesine dikkat etmeleri büyük bir önem taşıyor. Aksi halde, süt ve süt ürünleri, beklenmeyen sağlık sorunlarına neden olabilir.

 

 

 

KAYNAK:yeniakit.com