AK Parti Tanıtım ve Medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Televizyon Yayıncıları İşveren Sendikası (TVSEN) bünyesindeki, yerel yayın yapan kanalların ortak yayınına katıldı. Dağ, yıllardır İzmir'de siyaset yaptığını, kentin sosyolojisini, sıkıntılarını ve sorunlarını bildiğini belirterek, sorunlar karşısında çözüm üretmenin ve siyasetin nasıl yapılacağını, insanların siyasetten beklentisini iyi bilmenin önemli olduğuna vurgu yaptı. Seçim kampanyasında İzmir'in ihtiyaçları ve vaatlerine ilişkin Dağ, kentin mecburi gereksinimlerinin başında trafik yoğunluğunun azaltılması ve kentsel dönüşümün olması gerektiğini dile getirdi. İnsanların sağlam yapılarda oturması kadar, kent estetiğinin de önem arz ettiğini aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, İzmir'de vatandaşların birçoğunun başka bir siyasi görüşe sahip olmasına rağmen yerel seçimde kendisine oy verdiğini hatırlattı.
Seçim sonuçlarının kendisinde bir kırgınlık oluşturmadığına dikkati çeken Hamza Dağ, 'Gelecek dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacak mısınız?' sorusuna ise şöyle cevap verdi:
'Şu an konsantrasyonumuz 2028'dir. 2023 genel seçimlerine nasıl konsantre olduysak, şimdi de 2028'de Cumhurbaşkanlığı seçimine ve genel seçimlere konsantre oluyoruz. Sonuç olarak partide aktif bir görevimiz var zaten. Bizim önceliğimiz tamamen, ilk genel seçim, Cumhurbaşkanı seçiminde yeniden partimizi, Meclis'te çoğunluğu, Cumhurbaşkanı adayımızı da inşallah cumhurbaşkanı olacak şekilde yeniden hayata geçirmektir. Hedefimiz budur. Ondan sonrası yani bu seçimde de olduğu gibi, tamamen nasip kısmet. Bakarsınız o dönemde çok daha güçlü bir arkadaşımız gözükür, görünür, kendini gösterir. Sonuna kadar onun arkasında durmasını da biliriz.'
Dağ, İzmir'in hak ettiği yerde olmadığını savunarak, 'Bu şehir potansiyelini yansıtmıyor. Hatta çok net bir şey söylüyorum. İzmir mevcut potansiyelini hayata geçirse ekonomik anlamda Türkiye ekonomisine her çeyrekte, yüzde 1 daha büyüme katkısı sağlar.' dedi.
Muhalefetin erken seçim çağrısına ilişkin Dağ, 'Şu anda gündemimizde erken seçim yok. Bizim gündemimizde açılışta sizin de bahsettiğiniz gibi dış politikadaki gelişmeler, ekonomideki gelişmeler. Biz buna odaklıyız. Daha 2028'e zaman da var. Milletin de gündeminde değil. Herkes işine baksın. Biz işimizi yapalım. Yani kabine üyelerimiz işini yapsın, muhalefet işini yapsın, belediye başkanları işini yapsın.' yorumunda bulundu.
Dağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş , 'Şu anda yani bakıyorum zaten iki tane büyükşehir belediye başkanının konsantrasyonu kendi belediyelerinde bir şeyler yapmaktan öte cumhurbaşkanlığı seçimi. Birbirlerine de operasyon çekerek yani en son Mansur Yavaş'ın konser hadisesinde o operasyonu Ekrem İmamoğlu'nun yaptığını bilmeyen yok. Yani Murat Ongun ve ekibinin nasıl bir itibar suikasti yaptığını biz gayet iyi biliyoruz, görüyoruz da yani. Onların da gördüklerini çok net görüyoruz. Dolayısıyla burada onların konsantrasyonu, diğer belediye başkanlarının da konsantrasyonu, kendi şehirlerine bir şeyler katmaktan ziyade Cumhurbaşkanı adayı kim olur bizden? Ona göre konuşlanıyor ve yani belediye başkanlığı bırakıp merkezi yönetime gelebilir miyim? hayalleri içindeler hepsi.' ifadelerini kullandı.
Dağ, enflasyonla mücadeleye ilişkin, 'Dezanflasyon sürecide daha çetin bir şekilde devam edecek bu konudaki mücadelemiz. Dolayısıyla sabit gelirliğinin de yani en büyük yaşadığı mesele enflasyon. Yani açıkçası enflasyonu düşürme konusunda adımlar attığımızda açıkçası şu anda bir takım oranlar versek de enflasyon devam ettiği sürece bunlar zorlanıyor.' açıklamasını yaptı. Anayasa tartışmalarına da değinen Dağ, bu konuyu Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesine indirgenmesinin yanlış olduğuna değinerek sözlerine şöyle devam etti:
'1982 Anayasası bize dar geliyor ve bu kadar değişik yapan anayasada artık sivil demokratik anayasayı hayata geçirebilmemiz lazım. Anayasa milletin gündemi mi? Biz de diyoruz ki, ben de çoğu çıktığım yayında söylüyorum. Evet, anayasa milletin birinci gündemi değil. Millet bize anayasayı sormuyor. Ama anayasanın milletin gündeminde olmaması demek siyasetin gündeminde olmaması anlamına gelmez. Siyaset bunu konuşur. Siyaset bunu müzakere eder. Siyaset bunu tartışır. Siyaset bu konuda bir yol almaya bakar. Alabilirse ülkeye çok büyük bir katkı sağlamış olur. Dönemsel olarak, hem meclisteki aritmatik, buna çok müsait olmayabilir. Ama bu, siyasetin bunun üzerinden müzakere etmemesi anlamına gelmiyor. Yeni anayasayı konuşalım.'
'AK Parti teşkilatında kibir var mı?' sorusuna da cevap veren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, 'Kibir şeytandandır. Kibir ateştendir. Siz toprak iseniz tevazu gösterirsiniz. Toprak insana bir şeyler verir. Toprak yapıcıdır. Ateş yakıcıdır. Ateşlik, kibir bize yakışmaz, yapışmaz, olamaz. Olamaz yani. Bu sadece AK Parti'ye siyaset yaptığımız için değil. bir inancımız gereği de bu olamaz. Yaptığımız bir görev bizim kibirlenmemiz anlamına gelemez. Bu konuda partide hangi görevde olursa olsun yani kibir emaresi gösterebilecek bir husus ortaya koyan her bir arkadaş sadece kendine değil partiye zarar verir.' değerlendirmesinde bulundu.