Baklagillerin özellikle kolesterolün düşmesine yardımcı olan çözünebilir posa açısından zengin besinler olduğunu belirten bir vakıf üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Alphan, kurubaklagillerin beslenmedeki rolü ve önemiyle ilgili şu altın değerindeki bilgileri paylaştı: "Kurubaklagiller kalp sağlığını korumasının yanı sıra kemik gelişimi ve sağlığı için gerekli kalsiyum, kan yapıcı demir, sinir sisteminin çalışmasında etkili olan B vitaminleri yönünden zengindir. Protein değeri en yüksek kurubaklagil mercimektir. Nohutun yağ içeriği diğer kurubaklagillerden daha yüksektir."

Uygun pişirme yöntemi uygulanırsa ve tahıllarla karışım yapılırsa baklagillerin protein kalitesinin daha da yükseldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Alphan, "Böylece tahıllarda sınırlı olan elzem aminoasit lizin, baklagil proteini ile dengelenebilir. Pişirme ile de sindirimi kolaylaşır. Tahıllara baklagil proteini ilave edildiğinde hayvansal proteinin yerini tutabilir" dedi.

PROF. Dr. Alphan, kurubaklagillerin sağlığımıza faydalarını ise şöyle sıraladı:

Gelişmiş toplumlarda koroner kalp hastalıkları, yetişkinlerdeki ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Baklagillerde damar sertliğine dolayısıyla koroner kalp hastalığına neden olan faktörlerin başında yer alan kolesterol ve doymuş yağ yoktur. Ayrıca baklagiller posadan özellikle kolesterolün düşmesine yardımcı olan çözünebilir posa açısından zengindir.

Yapılan araştırmalarda baklagillerde bulunan proteaz inhibitörlerinin kanser önleyici etkileri olduğu ortaya çıkmıştır.

Yetişkinlikte ortaya çıkan ve şişmanlıkla birlikte seyreden Tip 2 diyabet ve genellikle çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkan Tip 1 diyabet denilen şeker hastalığında; baklagillerin kullanılmasıyla kan şekeri düzeyi kontrol edilebilmektedir. Bu durum, baklagillerin glisemik indeksinin (yiyeceklerin kan şekerini yükseltme hızı) düşük olmasından kaynaklanır.
 
Gelişmiş toplumlarda kalın bağırsak hastalıkları önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Genellikle bitkisel besinlerle beslenerek posayı çok tüketen toplumlarda kalın bağırsak hastalıkları ender görülmektedir. Baklagillerin posa içeriklerinin yüksek olması bağırsak hareketlerinin artmasını sağlar, dolayısıyla kabızlık, kanser ve diğer hastalıkların önlenmesinde yardımcı olur.

Baklagiller içerdikleri yüksek protein nedeniyle acıkma hızını azaltıyor ve tokluk hissi sağlıyor. Bu nedenle zayıflamak isteyen kişiler, baklagil yemeklerini rahatlıkla tüketebilir.
İkinci aşamanın pişirme olduğunu ve pişme suyunun değerlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Alphan, "Yeşil mercimek ağzı iyi kapanan normal bir tencerede pişirilebilir. Nohut ve fasulye normal tencerede daha uzun süre pişirmeyi gerektirdiğinden düdüklü tencere kullanılır.
 
Düdüklü tencerede 30-40 dakika pişirilmesi yeterli olabilir. Pişme sularının dökülmesi önemli ölçüde vitamin ve mineral kayıplarına neden olduğundan pişme suyu çektirilerek pişirilmeli veya pişme suyu başka bir yemeğe eklenerek vitamin ve minerallerinden yararlanılmalıdır" dedi.

Baklagillerin pişirme işleminin iki aşamalı bir süreç gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Alphan, "Birincisi ıslatma. Islatma uzun süreli olursa gaz yapıcı niteliği azalabilir. Yeşil mercimeğin 1-2 saat ıslatılması yeterli olabilir. Kırmızı mercimeği ıslatmaya gerek yok. Nohut ve kuru fasulye 8-10 saat ıslatılabilir. Islatmada sert su yerine yumuşak su kullanılırsa daha iyi pişer" dedi.

 

 

KAYNAK:yeniakit.com