65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlarda ölüme dahi neden olabilen griple ilgili açıklama yapan Sivas Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Caner Öksüz, hastalığın bulaş yolları, belirtileri ve korunma yollarını anlattı. Grip hastalığının etkeninin influenza virüsü olduğunu ifade eden Dr. Öksüz, “Yani bir virüsün neden olduğu hastalıktır. Aslında halkımız da, biz de grip hastalığını yakinen biliyoruz. Çünkü bu influenza virüsü, grip hastalığı daha önce dünyada birçok salgına sebep olmuştur. Şöyle örnek vermek gerekirse daha önce İspanyol gribi, sonrasında
Asya gribi, 2009 yılında yaşadığımız domuz gribi etkeni de influenza virüsüdür ve bunlar da bir grip hastalığı salgınıdır. Özellikle dediğiniz gibi sonbahar aylarının sonu, kış ayları, ilkbaharın başlarında da vaka sayıları, hasta sayıları oldukça artmaktadır. Peki, bu hastalığın belirtileri nelerdir? Grip hastalığında öncelikle ateş, beraberinde boğaz ağrısı, öksürük, yoğun bir halsizlik, kas, eklem ağrısı gibi günlük işleri yapmayı engelleyecek belirtiler olur.
Bu şikâyetlerle başvururlar. Genelde de virüs alındıktan sonra bir ila üç gün içerisinde bu belirtileri hastalar yaşamaya başlarlar ve sağlık kurumlarına başvururlar. Bu hastalık bulaşıcı bir hastalık. Özellikle konuşma, öksürme, hapşırma gibi durumlarda bir damlacık çıkarıyoruz. Bu damlacıklar yoluyla bu virüs bulaşabilmekte. Bu hastalık da dediğimiz gibi alındıktan sonra bir ila üç gün içerisinde ortaya çıkmaktadır. Yine bakıldığı zaman grip hastalığımız aslında sağlıklı erişkinlerde, bir hastalığı olmayanlarda hafif seyredebiliyorken, ağır geçtiği durumlar da vardır. Özellikle altta yatan kronik hastalığı olan kişilerde, yaşlı kişilerde ağır seyretme, hastanede yatışlara neden olma ve hatta ilerleyerek ölüme bile sebep olma durumu ortaya çıkar” dedi.
Grip virüsünden en etkin korunma yönteminin aşı olduğuna değinen Dr. Öksüz, “Aslında grip aşısını da gribi de biz çok önceden beri biliyoruz. İşte ilk 1933 yılında bir insandan grip virüsünün izole edildiğini biliyoruz. 1935'ten itibaren aşı çalışmalarının yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla grip aşısı da bilinen bir aşıdır, eski bir aşıdır ve güvenilir bir aşıdır. Grip aşısı özellikle hastanede yatışları ve ölüm oranlarını azaltmaktadır. Grip aşısının önerildiği riskli bir grup vardır. Bu gruba öncelikli olarak önerilir. O gruptaki kişiler hastalığı ağır geçirme riski olan kişilerdir. Kimlerdir bunlar? Özellikle 65 yaş ve üzerindeki kişiler ağır geçirme riskine sahiptir. Huzurevinde ve bakımevinde kalanlar, yine gebeler, kronik rahatsızlığı olanlar. Bunlara örnek verirsek özellikle astım hastalığı, kistik fibrozis hastalığı, KOAH hastalığı olan bireylerimiz risk altında. Yine kronik akciğer hastalığı dışında kronik kalp hastalığı olan kişiler, doğumsal kalp rahatsızlığı olan, kapak rahatsızlığı olan, kalp yetmezliği tanısı bulunan kimseler. Bu gruplara da aşı önermekteyiz” ifadelerine yer verdi.
Grip aşısı için en uygun zamanın ekim ve kasım ayları olduğuna dikkat çeken Öksüz, “Biz şimdi aşının koruyuculuk sürecini de göz önüne alarak ve salgının başlama zamanlarını göz önüne alarak özellikle grip aşısının ekim, kasım aylarında yapılmasını öneriyoruz. Hastalarımız yaptırmak için ekim veya kasım aylarını tercih etmeliler. Fakat yaptırmayanlar grip aşısı sezonu boyunca yani mart ayı sonuna kadar aşı olabilirler. Koruyuculuğu yaklaşık olarak 6-8 ay kadar olduğu söylenmektedir. Yani şu anlama geliyor; biz her yıl grip aşısı olmak zorundayız. Ben önceki yıl olmuştum, tekrar olacak mıyım? Evet olacağız. Her yıl grip aşısı olunması öneriliyor” şeklinde konuştu.
KAYNAK:beyazgazete.com