Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşuyor. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: 

"Provokasyonlara gelmeden, 13 yıl boyunca mazlumlara vakarla sahip çıktınız, kardeşlik hukuku gözettiniz. Muhalefetin kışkırtmalarına kulak asmadınız. Bu milletin başına yere eğdirmediniz. Rabbim hepinizden razı olsun. Şunu asla unutmayın: Tarih Antep'in ve Antepli kardeşlerimin misafirperverliğini yazacaktır.

Tarih, tüm aksi propagandalara rağmen Türkiye'nin bu insanlık sınavını nasıl başarıyla verdiğini yazacaktır. Tarih, insan hakları nutku çekenlerin sırtını döndüğü mazlumlara Antep'in nasıl kucak açtığını yazacaktır. 

İnanıyorum ki sizler de bizim gibi sınırımızın hemen ötesinde yaşanan kritik gelişmeleri takip ediyorsunuz. Türkiye'nin 910 kilometre uzunluğunda sınıra sahip olduğu bir ülkede gelişmelere gözlerini kapaması elbette mümkün değildir.

Perşembe günkü MGK toplantımızda sahadaki durumu değerlendirdik. Şunu çok açık ve net söylemek isterim: Bizim hiçbir ülkenin bırakın toprağını, çakıl taşında dahi gözümüz yoktur. Türkiye olarak bizim temennimiz, Suriye'nin 13 yıldır hasretini çektiği huzura, istikrara ve barış ortamına kavuşmasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz gerçekten çok zor günler geçirdi, çok ağır bedeller ödedi. Yaklaşık bir milyon Suriyeli rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları sonucu hayatını kaybetti.

Ekonomik kalkınması, toplumsal huzuru ve güvenliğiyle nasıl bir Antep görmek istiyorsak, Halep için de aynı temennide bulunuyoruz. Bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. İnşallah daha nice asırlar boyunca birlik ve dirlik içinde bir arada olmaya devam edeceğiz. Şu hakikati herkesin kabullenmesi gerekiyor: Suriye'de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır ve Suriye tüm etnik, mezhebi ve dini unsurlarıyla Suriyelilerindir. Kendi ülkelerinin geleceğine karar verecek olan da Suriye halkıdır. Ateşe benzin dökmenin kimseye bir faydası dokunmaz. Jeopolitik hesaplar peşinde koşmanın Suriye halkına katkısı olmaz.

Özellikle bölücü terör örgütünün selden kütük kapma hevesiyle hareket ettiğinin farkındayız. Türkiye olarak milli güvenlik ve çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğiz. Sorumlululuk sahibi tüm aktörlerin, Suriye'nin toprak bütünlüğüne destek vermesi en hayırlı yol olacaktır.

Sivillerin üzerine bomba yağdırarak hiçbir yol alınamayacağını son 13 yılda yaşananlar herkese göstermiştir. Suriye toprakları savaşa doymuştur. Kana ve gözyaşına doymuştur. Suriyeli kardeşlerimiz barışı herkesten fazla hak etmektedir. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğü, güvenliği, kendi vatanlarında gönül huzuruyla yaşamayı ziyadesiyle hak etmektedir. Türkiye'nin yegane amacı da tüm kesimleriyle Suriye halkının refahı ve esenliğidir.

Biz ne yaptıysak sadece ve sadece bunun için yaptık. Katliam ve zulümden kaçan kardeşlerimize kapımızı açarken de Suriye krizinin çözümü için elimizi uzatırken amacımız buydu. Ama Şam rejimi Türkiye'nin uzattığı elin kıymetini bilemedi. Türkiye, dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır.

Türkiye'nin Gazze, Lübnan, Ukrayna ve Suriye'de barışın sağlanması için gösterdiği  çabaları tüm dünya çok iyi biliyor ve takdir ediyor.