Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Terör örgütüne isyan bayrağı çeken yüreği yanık Diyarbakır annelerini savunurken ortalıkta yoklar. Bölücü terör örgütü ve uzantıları söz konusu olunca en ön safta yer almaktan çekinmiyorlar. Milletten esirgedikleri empatiyi teröristlere göstermekten utanmıyorlar. Terörle sivil siyaset yan yana durmaz. Terörle demokrasi bir arada bulunmaz. Sırtını elinde kaleşnikof olana, molotof olana, bomba olana dayanarak meşru siyaset yapılmaz. Biz de bugüne kadar meşru siyasete söz söylemedik.
Yargının Hakkari ile ilgili verdiği karar kimseyi rahatsız etmesin. Yargı kanunu değil hukuku konuşturmuş ve kararını da buna göre vermiştir. Bunlar ne yaptı? Hemen parlamentoyu ayağa kaldırmaya kalktılar. Burası hukukun işlediği Türkiye Cumhuriyet'inin parlamentosudur. Orada elinizde pankartlarla, tekme yumruk sağa sola saldırmanın size kazandıracağı hiçbir şey yok. Sizin karşınızda hukuku savunacak parlamenterler var. Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlendirilmesi için pek çok adım attık. Ancak milli iradeye pusu kurulmasına izin vermedik.
Dünyanın hiçbir medeni ülkesi demokrasinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez etmeyeceğiz. Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlendirilmesi için pek çok adım attık. Ancak milli iradeye pusu kurulmasına izin vermedik. Dünyanın hiçbir medeni ülkesi demokrasinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez, etmeyeceğiz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesi dağdaki eli kanlı teröristlerin tünel kazarak belediyelere sızmasına göz yummaz. Eğer adaylarınız herhangi bir gayrimeşru gayri yasal işlemlere girmediyse katılmadıysa onlara söyleyecek herhangi bir sözümüz yok. Gayri yasal işler yaptıysa biz de yasaları işletmek zorundayız. Hakkari bunun ilk adımı olmuştur. Hukuk da gereğini yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir.
Türkiye sözde siyasetçilerin terör örgütüne ayakçılık ve kuryelik yaptığı utanç verici hadiselere şahit olmuştur. Milletimizin hafızasında derin izler bırakan bu acı olayların hiçbirimiz istemeyiz buna izin de vermeyiz. Bölgedeki kardeşlerimizin üzerinde bölücü terör örgütünün baskı kurmasına müsaade etmeyiz. Terörle arasına mesafe koymadan hatta sırtına terör örgütüne yaslayarak siyaset yapılamayacağını herkesin kabul etmesi gerekiyor. Birileri Meclis'te adete terör estirerek 'Belediyeler bizimdir' diye nara atıyor. Belediyeler sırtını Kandil'e yaslayanların hiç değildir. Belediyeler aziz milletimizindir. Bu ülkenin devletin belediyelerin tek sahibi vardır, o da millettir, 85 milyonun tamamıdır. Örgütün tasallutundan kurtulmak için belediye başkanlarının atacakları adımlarda devlet de millet de yanlarında olacaktır. Hizmet edenlerle kimsenin bir derdi bulunmuyor. Cumhurbaşkanı olarak benim de onlarla bir derdim yok. Biz terör belasıyla hukuk zemininde mücadele ediyoruz ve edeceğiz. İnşallah bu mücadeleyi de kimsenin oyununa gelmeden yürüteceğiz. Millete ve milli iradeye saygılı olan herkesten aynı tavrı bekliyoruz."