Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
"Aziz milletim, sayın başkan, değerli vekiller. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. TBMM'nin 28. dönem 3. yasama yılının ülkemize milletimize hayırlı olsun.
Meclis'imizin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kurtuluş savaşımızın gazi ve şehitlerini saygı ile yad ediyorum. 28. dönem meclisimiz ilk 2 yasama yılında yoğun faaliyet içinde oldu. Şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki yasama yıllarında da meclisimiz özverili yasama yılı geçirecek ve milletin ihtiyacı olan kanunları çıkaracaktır. Hepiniz için hayırlı bereketli, verimli bir yıl olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Arkadaşlarıma başarılar diliyorum.
TBMM, 23 Nisan 1920'de açılmış, milli mücadeleyi sevk ve idare etmiş, istiklal harbimizi zafere taşımız 29 Ekim 1923'te de cumhuriyeti kurmuştur. Türkiye parlamento tecrübesi ile asırlarca birikime sahiptir. Milletimiz Selçuklu'dan günümüze istisnai milletlerden biridir. Meclis'imiz milletimizin hürriyetinin somut nişanesi olarak daima var olacak, nice seneler milletimize alnının akıyla hizmet edecektir.
İsrail'in Filistin'deki terör ve soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün işgal güçleri Lübnan'a karadan girdiğini duyurdu. İsrail bir yandan Gazze'de soykırım yaparken aynı anda bölge ülkelerini kendi ateşine çekmek için her türlü provokasyonu deniyor.
Bütün bölgeyi ateşe atmayı amaçlayan Gazze'de 42 bin insanı katleden, şimdi de Lübnan'da katliama başlayan İsrail, dünyadan gereken tepkiyi almamakta. Bunu BM Genel kurulunda da ifade ettim. İsrail, Netanyahu isimli hitler benzeri kişinin yönetiminde soykırım işlemiştir. Utanç verici bu tabloya rağmen bazı ülkeler İsrail'e destek sağlamaya devam ediyor. Diğer ülkeler de susarak bu vahşete ortak oluyor.
Ne yaparsa yapsın İsrail, er ya da geç durdurulacak. Kendini dev aynasında gören hitler gibi Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak. Anaların, babaların ahı bu zalimleri rezil rüsva edecektir. Bugün batıdakiler başta olmak üzere devletlerin alnına yapıaşn o kara leke unutulmayacaktır. Halkı Müslüman olan o yöneticiler bu teröre sessiz kalması bir utanç vesilesi olarak asırlarca silinmeden kalacak.
Bugün 360 gün oldu soykırım başlayalı. 42 bin kardeşimiz alçakça şehit edildi. İnsanlığa dar tüm değerleri ayaklar altına aldılar. Müslüman ülkeler bir ortak tepki göstermedi. Müşterek bir tavır dahi sergilenmedi. Hamas'ın kabul ettiği ateşkese zorlayıcı hiçbir adım atılmadı. Susmak, bu şebekenin saldırganlığından kurtaramayacak.
Bu duygusuzluğun sona ermesi için hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Siyonist lobinin itibar suikastlarına boyun eğmeyeceğiz.
Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer açık söylüyorum bizim vatan topraklarımız olacaktır.. Netanyahu hayallerine Anadolu'yu da katıyor. Türkiye tarafsız olsun diyenlere, Hamas terör örgütüdür diyenlere sesleniyorum; karşımızda bir devlet değil kandan beslenen bir katil sürüsü var.
Karşımızda tüm bölgeyi ateşe atmaya niyetli işgal şebekesi var. Böyle bir katliam şebekesi karşısında zerre vicdan taşıyan kimse sessiz kalamaz. Sessiz kalanlar, yarın çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız. İsrail'in saldırganlığı Türkiye'yi de içine almaktadır. Vatanımız için, bağımsızlığımız için bu saldırganlığa elimizdeki tüm imkanla karşı durmayı sürdüreceğiz.
Bedeli ne olursa olsun Türkiye İsrail karşısında durmaya ve dünyayı da bu onurlu duruşa davet edecektir. Bir insanlık cephesinin kurulması için Türkiye elinden geleni yapacaktır. Sayın Mahmud Abbas bu kürsüden hem sizlere hem dünyaya seslendi. İran'a, Yemen'e, Suriye'ye de saldırıyor."