Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Tüm metal sanayicilerine ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. 22 yılda milli 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar aşmasında, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmamızda, ihracatımızın 36 milyar dolarda 261 milyar dolara yükselmesinde Türkiye ekonomisinin 22 yıldaki atılımlarında sizlerin katkısı yadsınamaz. Bu başarılara yenilerini eklemek için beraber çalışmaya devam edeceğiz.
Küresel ekonomideki sancılı ve fırtınalı süreci sizler biliyorsunuz. Bölgesinin istikrar adası olan Türkiye etrafındaki ateş çemberine rağmen adından daha fazla söz ettiriyor. 6 Şubat'ın yol açtığı 104 milyar faturaya rağmen vatandaşın refahını artırma hedefi için uyguladığımız politikaların etkilerini görmeye başladık. 5 yılın en büyük cari fazlasını verdik.
Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Eylül itibariyle ihracat 261 milyar dolar üstüne çıktı. Döviz rezervlerimiz 156 milyar dolara çıktı. İş gücü piyasası oldukça iyi gidiyor. 600 binden fazla kadın vatandaşımızı çalışma hayatına kazandırdık.
Çalışanın üretenin ihracat yapanın yanında olmaya devam edeceğiz. İstihdamı artırmayı destekleyici politikalarımız sürecek. Enflasyonla mücadelede kayda değer mesafe aldık. Ekmeğimize, alın terimize musallat olan enflasyon yavaş yavaş dizginlemeye başladı. 4 ayda 26,1 puan geriledi. Yeterli olmadığının farkındayız. Biraz daha sabredip güzel neticeleri göreceğiz. Ekonomi politikalarımız asla tek ayaklı değil.
Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. yapısal reformları zaman kaybetmeden hayata geçireceğiz. Reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını sağlayacağı. Endüstri bölgeleri ve organize sanayileri demir yolları ile güçlendireceğiz.
22 yıl boyunca pek çok engelle karşılaştık. Biz yol, havayolu inşa ederken muhalefetin neler yaptığını neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz. Mega projelerin mahkeme yolu ile engellenmeye çalışılmasından şirketlerimizin tehdit edilmesine, savunma sanayimizin itibar suikastlarına uğramasına kadar akla gelebilecek her türlü sabotaj ile karşılaştık. Bu ülke kendi ülkesini kötüleyen ana muhalefet partisi genel başkanları gördü. Meclis kürsüsünden iş dünyasına tehditler savuran siyasiler gördü. Millet yol mu yiyecek diyen vizyonsuzları mı ararsınız. İHA ve SİHA'lara saldıranları mı ararsınız. Allah Rahmet eylesin, Özdemir bey bu işin aşkı ile yanıp tutuşurken, kendisini hasta yatağında SİHA'ların son durumunu soracak bir sanayiciydi.
13 seçim yenilgisi sonrası partileri tarafından perte çıkarılması Türkiye'nin aydınlık geleceği adına önemli buluyoruz. Sırtından hançerlenmenin öfkesini birilerine hakaret ederek çıkarmaya çalışanlara acıyarak bakıyoruz. Eski Türkiye'nin unutulmaya yüz tutmuş kötü hatıraları olmaktan kurtulamayacaklar. Milletimizi birbirine düşürmeyi başaramayacaklar. Biz de bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz. Bizi bu günlere getiren, yolumuzda emin adımlarla yürümemizdir. Türkiye'nin hayrına olacağını düşündüğümüz meselelerde başkalarının ne dediğini umursamadık. Bizim tek derdimiz var, o da bu ülkeye aşka hizmet etmektir. Tek gayemiz var, o da insanımızın hayır duasını almak. Tek hayalimiz var o da Türkiye yüzyılını inşa etmektir. 22 yıldır yürüdüğümüz bu yolda ülkemizi adaletle, kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz. Yumuşama ikliminin kökleşmesinde işçi işveren fark etmeksizin tüm sendikalarımızın desteği önemli. Bölgedeki gerilimin tırmandığı bu dönemde toplumdaki diyalog zeminini genişletmeliyiz.
İsrail hedefine ulaşmamalı. Türkiye üzerinde birleştiğimizde her badireyi atlatırız, her türlü sıkıntıyı çözeriz. İç kalemizde bir gedik açılırsa dışarda verdiğimiz mücadelenin bir anlamı kalmaz. Gün birlik olma günüdür. Gün kardeşliğimizi güçlendirme günüdür. Türkiye olarak kenetlenirsek her meseleyi aşarız. Tüm siyasi partilerin, tüm sendikaların kardeşlik seferberliğimize destek vermesini bekliyoruz. İşçi olmadan işveren olmaz işveren olmadan işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz.