Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de terör örgütünün, halk oylaması bahanesiyle ülkemizin ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik mütecaviz eylemlerini yakından takip ediyoruz. Türkiye, güney sınırlarının hemen ötesinde Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde bölücü örgütün bir teröristan kurmasına asla izin vermeyecektir. Söz konusu ülkemizin toprak bütünlüğü ve milletimizin güvenliği olunca kimseyi dinlemeyiz, hiçbir tehdide boyun eğmeyiz. Oldubittiler karşısında daha evvel ne yapılması gerekiyorsa yaptık, aynı durumla karşılaşmamız halinde harekete geçmekten çekinmeyiz. Meselenin DEAŞ ile mücadele olmadığı, doğrudan ülkemizi ve bölgemizi hedef alan sinsi bir planın adım adım uygulandığı anlaşılıyor" ifadelerini kullandı.

“2002 YILINDA SADECE 62 SAVUNMA PROJESİ YÜRÜTÜLÜRKEN BUGÜN BU SAYI BİNLERİ GEÇTİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin etrafı ateş çemberiyken askerî, teknolojik, insan kaynağı bakımından güçlü olmasının, caydırıcılığının yüksek olmasının tercihten öte mecburiyet olduğunu söyleyerek, “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sahada en üstün teçhizat ve sistemlerle donatılmasını temel bir gereklilik olarak değerlendiriyoruz. 2002 yılından itibaren başlayan süreçte savunma sanayinde millîlik ve yerliliğin azami seviyeye çıkartılması için her türlü imkânı seferber ettik” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin, savunma sanayinde gerçekleştirdiği atılım sayesinde bölgesinde vazgeçilmez oyunculardan biri hâline geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken bugün bu sayı binleri geçti. 2002 yılında yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, şimdiki projelerin hacmi 96 milyar doları aştı. Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşasını ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasındayız. İHA ve SİHA üretiminde ise dünyanın ilk 3-4 ülkesi içindeyiz.”