Kolajen kıkırdak ve diğer dokularda bulunan bir lifli proteindir. Bu protein, diyette olması gereken en önemli besin maddelerinden biridir ve çeşitli günlük aktivitelerin gerçekleştirilmesi için gereklidir. Ayrıca cilde yapı, sıkılık ve elastikiyet kazandırır.
Kolajen kasların, bağların, tendonların ve eklemlerin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Kolajen ciltte kırışıklıkların oluşmasını engeller ve eksikliği durumunda cilt daha sarkık hale gelir, eklemlerde rahatsızlıklar oluşabilir ve hatta dokuların bozulmasına bağlı dejeneratif hastalıklar oluşabilir.
Kolajen birçok gıdada bulunur ve bu gıdaları tüketmek, kolajen depolarını doğal olarak doldurmanın anahtarıdır.
30 YAŞINDAN SONRA ÜRETİMİ AZALIYOR
Vücuttaki toplam proteinin yaklaşık üçte birini ve toplam ağırlığın yüzde 6'sını kolajenin oluşturduğu kabul edilir. Kolajen 3 tipe ayrılır: Deri ve kemik dokusunda bulunan tip I; kıkırdakta tip II ve kas ve damar duvarlarında tip III.
Yaşla birlikte ve kirlilik veya yoğun spor gibi durumlarla vücut kolajen eksikliği yaşar. Yaşam boyu vücutta yenilense bile zamanla üretimi bozulur ve kolajen kalitesini kaybeder. 30 yaşından itibaren üretimi yılda yaklaşık yüzde 1 azalır, dolayısıyla cilt yaşlanmasının belirtileri ortaya çıkar.
Günümüzde genel olarak kolajen takviyeleri cildi mümkün olduğunca uzun süre genç, sıkı ve sağlıklı tutmak, eklemlerin düzgün çalışmasına yardımcı olmak ve eklem ağrısı problemlerini azaltmak için kullanılır.
Kolajen içeren 6 sebze
Kolajenin vücutta daha fazla üretilmesini sağlayan birçok sebze vardır. İşte en çok kolajen üretimini tetikleyen 6 sebze.
1- Kıvırcık lahana
Kıvırcık lahanalar ciltteki kolajeni artırmak için mükemmel olarak kabul edilir. Ek olarak, kronik hastalıkları önleyen ve gençleşmeyi destekleyen antioksidanlar sağlayan lif ve C vitamini sağlarlar. Ayrıca bağışıklık sistemini desteklemek için ideal olan A vitamini içerirler.
2- Domates
Domates iyi miktarda kolajen üretimini tetiklemesinin yanında çok iyi bir antioksidan deposudur. Doğal antioksidanlardan zengin bir diyet tüketmek iltihabı azaltmak, bağışıklığı güçlendirmek için gereklidir. Özellikle ileri yaşlarda hücre yaşlanmasını önler.
3- Pancar
Pancarlar hücrelerin, proteinlerin ve enzimlerin stresten korunmasına yardımcı olur ve bu da cilt sağlığına büyük faydalar sağlar.
4- Brokoli
Brokoli tüketimi vücuda iyi miktarda C vitamini, kolajen üretiminde önemli bir vitamin sağlar. Cilt için, sağlıklı ve pürüzsüz görünmesine yardımcı olan kalsiyum, folik asit, mineraller ve antioksidanlar içerdiğinden tüketimi özellikle tavsiye edilir.
5- Ispanak
Bu sebze, gözeneklerde ve saç köklerinde sebum üretimini düzenlemekten sorumlu olan A vitamini sağlar. Ek olarak, cilt sağlığının gelişmesini ve saç büyümesini uyarır. İçerdiği C vitamini sayesinde cilt ve saç sağlığını iyileştiren kolajen oluşumuna yardımcı olur.
6- Patlıcan
Patlıcanlar yüksek su içeriği ile doğal bir nemlendirici ve iyi bir antioksidan olarak kabul edilir. Ayrıca toksinlerin atılmasına yardımcı olduğu için idrar söktürücü özellikleri ile tanınan bir sebzedir ve vücutta kolajen üretimini tetiklediği bilinmektedir.
KOLAJEN ÜRETİMİNİ ENGELLEYEN DURUMLAR
30'lu yaşlardan itibaren kolajen üretimi vücutta yavaşlar. Ancak bu yavaşlamayı kötüleştiren farklı faktörler de vardır.
Sigara içmek
Bu alışkanlık birçok farklı yönden sağlığa zararlıdır. Çoğu kişi sigara içmenin cildi nasıl etkilediğinin farkında değildir. Sigara dumanı ciltle temas ettiğinde kan damarlarının akışını azaltarak cildin ürettiği kolajenin kurumasına ve zayıflamasına ve sonunda ölmesine neden olur. Bu proteinin kaybından dolayı cilt rengi bozulabilir ve cilt kuruyabilir.
Aşırı güneşe maruz kalma
Korumasız güneşe maruz kaldığında, UV ışınları kolajenin doğal olarak olduğundan daha hızlı bir şekilde parçalanmasına neden olur. Güneş ışınları dermise (cilt yüzeyinin altındaki orta tabaka) nüfuz ederek elastik liflerin birikmesine neden olabilir ve böylece kırışıklıklar oluşmaya başlar.
Stres
Yüksek miktarda kortizol (stres hormonu), ciltteki elastin ve kolajeni parçalayarak ince çizgiler ve kırışıklıklar oluşturabilir. Stres, ürettiği iltihaplanma nedeniyle erken yaşlanmaya neden olabilir ve vücudun kendini onaramamasına engel olur.