Türk Eğitim Sen'in genel başkan yardımcısı yetkili oldukları dönemde eğitim hizmet kolunda herhangi bir kazanım elde edilemeyince nereye saracağını, kime sataşacağını unutmuş,

Çareyi, Talat Yavuz Başkanımızın

"hafızayı beşer nisyan ile malüldür" düşüncesiyle; hatırlatma amaçlı paylaşımı üzerine, altında tapu senedi gibi önceki dönem genel sekreterimiz Latif Selvi' nin imzasının olduğu Nöbete Ücret kazanımımıza göz dikmekte bulmuş.

Geçmişte büyük özveri ve emekle kamu çalışanlarımız için kazanıma dönüştürdüğümüz hususları "devlet verdi" derler ve henüz çözülmeyen her hususu yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen diyerek çözüme ilişkin gayretimizi görmezden gelip tüm yükü sendikamıza yükleyen sözde sendikacılar işi ilerletmişler.

Şimdilerde ne kazanımımız varsa üstüne çöreklenme derdine düşmüşler. 

Yazı yazmışlarmış. Peki yetkili olduğunuz dönemde nöbet ücretine ilişkin tek bir yazınız, açıklamanız, eyleminiz var mı? 

Eğitim-Bir-Sen ve MEB arasında yapılan Kurum İdari Kurulunda nöbete ücret ödenmesi konusunda mutabakat sağlandıktan sonra alelacele eylem kararı almak ve bu kazanıma çökme çabanız ne kadar ahlaki?

Emeğimize çöreklenmenize asla fırsat vermeyiz. Çalışanlarımız size beş yıl yetki verdi. Ama siz gereğini yapamadınız. Ve yetkiyi elinizden aldı.

Yetkiliyken ne yaptınız? 

Bu sorunun cevabını kendinize verebiliyor musunuz? 

Siz bu kafayla sendikacılıkta yapamazsınız. Vatanı milleti kurtaran edasıyla oturduğunuz o koltuklarda ne işler çevirdiğiniz de göbek bağınız da ortada. Ocak parti arasında yediğiniz zılgıtlar ve atanmış sendikacılarınızla kaybettiğinizi “cumhur ittifakı var ecük de bize verin” gercüklüğüyle havalı havalı gezmekten başka hiç bir hizmetiniz yok. Asla rahat edemeyeceksiniz. Çalışanlar sizi çözdü.  

Ne diyelim! 

Nazar etme ne olur, çalış senin de olur!.