PİKA HASTALIĞI

Pika adı verilen bu yeme bozukluğundan muzdarip kişilerde yenmeyen şeyleri yemeye karşı dayanılmaz bir istek vardır. Anoreksiya gibi diğer yeme bozuklukları ile arasındaki en büyük fark, pika hastalığının kilo kaybıyla ilgili olmamasıdır. Pikaya neyin sebep olduğu henüz bilinmiyor. Hastalar taş, sabun ve pil gibi sindirilemeyen ürünleri yedikleri için bu hastalık sindirim sisteminde ciddi hasarlara yol açabilir. Neyse ki, bu hastalığın semptomları psikoterapi yardımıyla azaltılabilir.

COTARD SENDROMU

Cotard sendromu bazen "yürüyen ceset" sendromu olarak da adlandırılır. Bu hastalığa yakalanan kişiler, öldüklerini, ruhlarını veya önemli organlarını kaybettiklerini veya artık kanlarının kalmadığını düşünürler. Bu hastalık genellikle travmatik bir olayın veya şizofreninin sonucudur.

MİKROPSİ

Mikropsi, Alice Harikalar Diyarında Sendromu olarak da bilinir. Bazen bundan muzdarip olan hastalar, cisimleri gerçekte olduğundan çok daha küçük algılarlar. Bunun nedeni, beyinlerinin gözleriyle aldıkları görüntüyü yanlış tercüme etmesidir. Çoğunlukla görüşün zayıf olduğu durumlarda (örneğin hava karanlıkken) ve migren atağı sırasında olur. Bu hastalık çoğunlukla 5 ila 10 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Mikropsi, beyninize gelen ses ve dokunma gibi diğer sinyalleri de etkiler.

Trimetilaminüri (TMAU)

Trimetilaminüriden muzdarip insanlar, genellikle çürük balığa benzer çok hoş olmayan bir vücut kokusuna sahiptir. Bu bozukluğa kötü hijyen değil, kötü genler neden olur. Bu durumdan kusurlu bir gen suçludur ve vücudun yeterince protein üretmemesine neden olur. Bu nedenle trimetilamin adı verilen zararlı madde birikir ve 'balık kokusuna' sebep olur. Düşük dozda bir antibiyotik ve ayarlanmış bir diyet kokuyu azaltmaya yardımcı olabilir, ancak henüz hastalığı tamamen iyileştirebilecek hiçbir şey yoktur.

MORGELLON HASTALIĞI

Ulaşamadığınız bir noktadaki kaşıntıya sahip olmak ne kadar can sıkıcı olabilir? Morgellon hastalığı olan insanların sürekli olarak deneyimledikleri duygu budur. Eklem ağrısı ve yorgunluğun yanı sıra, hayal ettikleri için ulaşamadıkları korkunç bir kaşıntı yaşarlar. Bu insanlar, derilerinin altında dışarı çıkmaya çalışan küçük yaratıklar olduğunu düşünürler. Aşırı kaşıma nedeniyle ciltte yaralar oluşur. Kaşıntı bilimsel olarak açıklanamadığı için araştırmacılar hala tam anlamıyla bir tedavisini bulabilmiş değiller.