Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğani, Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi, sebebiyle sizleri ülkemizde ağırlamaktan bahtiyarlık duyuyorum. Zirvemizin ve istişarelerin ülkemiz ve bölgemiz, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Son 1.5 yıldır yüz yüze toplantılarımızı ya ertelemek ya da çevrim içi yapmak durumunda kaldık. aşılamanın yaygınlaşmasıyla virüse karşı önemli bir mevzi kazandık. Fiziki olarak bu toplantıyı düzenlemek ayrı bir mutluluk kaynağıdır.

Ziyaretiniz sırasında salgına karşı aldığımız tedbirleri yakından görme fırsatı bulacaksınız. Tüm Avrupa halklarını tatillerini geçirmek üzere ülkemize beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum.

Güneydoğu Avrupa'da barış ve istikrar ortamını sağlam temeller üzerine inşa etmek amacıyla Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi'ni hayata geçirdik. Bu sene 25. kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. 25 yıl içinde 13 katılımcıya sahip büyük bir aile olduk. Siyasi kriz dönemlerinde dahi bölge ülkelerinin konuşabilmesini hedefledik.

Sadece siyasi ve güvenlik işbirliğini geliştirmek için tesis edilmemiştir. Süreç demokrasi, adalet ve yasadışı faaliyetlerle mücadele gibi alanlarda işbirliğimizin güçlenmesini de hedeflemiştir.

MÜZAKERENİN ARTIK NETİCELENMESİNİ İSTİYORUZ

Dönem başkanlığımız boyunca yürütülen çalışmalarda Türkiye olarak biz de bu prensipleri kendimize rehber edindik. AB'nin Üsküp ve Tiran'la üyelik müzakerelerine başlama kararı alması doğru yönde atılmış adımdır. Alınan kararın hayata geçirilmemesi büyük bir eksikliktir.

Batı Balkanlar ve Türkiye şeklinde yapılmak istenen suni ayrımı ise ortak değerlendirmelerimizle bağdaştıramıyoruz. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen yarım asırdır ısrarla sürdürdüğümüz tam üyelik müzakeresinin artık neticelenmesini istiyoruz.

Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir AB'nin çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması mümkün değildir. Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz. 

Türkiye, güneydoğu Avrupa'da yürüttüğü faaliyetlerinde her zaman iş birliğini ve ortak çıkarlarını gözetmiştir.

TRÜBÜNDEN SEYRETME LÜKSÜMÜZ YOK

Güneydoğu Avrupa ülkeleri olarak, düzensiz göç akımlarında olan biteni tribünden seyretme lüksümüz yoktur. Göçmenlere karşı nefret söylemi bir güvenlik meselesi halini alıyor. Kültürel ırkçılığa karşı mücadelede sorumluluk almaya hazırız. Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor.

Terörle mücadelede dayanışma içinde olmamız bölgemizin selameti açısından önemlidir. PKK'dan FETÖ'ye kadar birçok terör örgütü ile aynı anda mücadele eden bir ülke olarak bu konudaki kararlılığımız tamdır.

AŞI YARDIM AĞIMIZI GENİŞLETECEĞİZ

Koronavirüs salgınından tüm dünya kurtulmadıkça tek tek ülkeler kurtulamaz. Yerli aşımızın deneylere ev sahipliği yapan ülkeler var. Yerli aşımız kullanıma girdiğinde aşı yardım ağımızı genişleteceğiz.