Aydın’da yaşayan 12 yaşındaki Gökçe Uçar’ın sol omzunda beliren çıkıntı ve yaşadığı ağrılardan şüphelenen ailesi, kızlarını doktora götürdü. Yapılan tetkiklerde küçük kızın ergenliğe girmesi ve bir anda hızlı boy atmasıyla birlikte omurgasında S biçiminde eğrilik meydana geldiği ortaya çıktı. Füzyon denilen dondurma yöntemiyle ameliyat edilen Gökçe sağlığına kavuşurken, ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Çobanoğlu, skolyozun toplumun yüzde 2’lik bir kısmında görüldüğünü belirterek, çocuklarının sırtında çıkıklık, omuzda düşüklük ya da belinde şişlik gibi belirtiler gören ailelerin mutlaka bir uzmana başvurmaları gerektiğini ifade etti.
HALK ARASINDA OMURGA EĞRİLİĞİ
Halk arasında omurga eğriliği olarak adlandırılan skolyoz, omurganın sırt ya da bel bölgelerinin yana doğru eğilmesi olarak tarif edilebiliyor. Doğumsal olabildiği gibi sonradan da gelişebilen ve kişinin hayat kalitesini ciddi anlamda düşüren skolyoza erken müdahale etmek de önem taşıyor.
ZAMAN ZAMAN SIRT AĞRISI YAŞIYORDU
6'ıncı sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Gökçe Uçar da zaman zaman sırtında ağrı yaşıyordu. Dönem dönem ağrıları şiddetlenen küçük kızın sırtında bir eğrilik olduğunu ilk ablası fark etti. Babası Aytaç Uçar ise, kızının yaz günü çok fazla bisiklet kullandığını, çoğunlukla da tek elle kullanmasından kaynaklı bir durum olabileceğini düşünse de yapılan tetkiklerde durum farklı çıktı. Gökçe’nin omurgası oldukça eğriydi. Skolyoz derecesi düşük olan kişilerde daha çok egzersiz ve korse ile takibinin yapıldığını belirten Medicana International İzmir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Çobanoğlu, Gökçe’nin eğrilik derecesinin 60 derece olması nedeniyle ameliyat edilmesine karar verdi.
ERGENLİĞE GİREN VE HIZLA UZAYAN ÇOCUKLARDA GÖRÜLEBİLİYOR
Ergenliğe yeni giren çocuklarda kemiklerin hızla büyüdüğünü ve hızlı bir boy atma sürecine girildiğini belirten Doç. Dr. Çobanoğlu, “Bu durumda bazen omurgalar eğri bir şekilde büyümeye başlıyor. Anne ve babalar çocuklarını genelde tek omzunda düşüklük, sırtında tümsek ya da belinde şişlik gibi şikayetlerle getiriyor. Bu durum omurganın yana doğru eğilmesinden ve kendi etrafında dönmesinden kaynaklanıyor. Bazen beden eğitimi dersinde üstlerini değiştirdikleri için çocukların arkadaşları da bu durumu fark edebiliyor. Kişinin yaşına göre farklı tedavi seçenekleri olabiliyor. Skolyozun derecesi düşük ve hastanın da yaşı küçükse korse ve fizik tedavi uygulanıyor. Skolyozun derecesi yüksek, eğrilik hızla ilerliyorsa ve kişi büyümesini tamamlamışsa o durumda cerrahi seçeneğini kullanıyoruz” diye konuştu.
10 YAŞINDAN ÖNCE AMELİYAT TERCİH ETMİYORLAR
Gökçe’nin ameliyatını gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Çobanoğlu, hastanın yaşına göre farklı ameliyat teknikleri olduğunu ancak 10 yaşından önce omurgalara kaynaştırma ve dondurma da denilen füzyon ameliyatı yapmak istemediklerini belirterek, “Eğer hastalık erken dönemdeyse büyüme dostu yöntemleri tercih ederiz ancak artık büyüme potansiyeli azalmış ve yüksek skolyoz derecesi olan kişilerde füzyon tekniği evrensel bir yöntem. Biz de Gökçe’de bunu tercih ettik. Eğriliğin olduğu bölgedeki kemikleri kaynaştırıp tek kemik haline getiriyoruz. Kemik aşıları ile destekleyerek kemiklerin birbirine kaynamasını sağlıyoruz” diye konuştu.