CHP Şırnak İl Başkanı Cangir Bilin (57), dini nikahla birlikte yaşadığı M.A.'yı (22) darbettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Bilin'in şikayeti üzerine ise M.A. ve babası N.A. da gözaltına alındı. M.A., ifadesinde, mihr altınlar nedeniyle tartışma yaşandığını ve Bilin'in kendisini darbettiğini ileri sürdü.
Silopi ilçesi Dicle Mahallesi 1041'inci Sokak'a, dün gece aile içi kavga olduğu ve şüphelilerin silahlı olabileceği ihbarı üzerine, polis ekipleri sevk edildi. Ekipler, dışarıda ihbarda bulunan, CHP Şırnak İl Başkanı Cangir Bilin'in dini nikahla birlikte yaşadığı M.A. ile karşılaştı. M.A., polise eşi ile aralarında kasa anahtarı nedeniyle tartışma yaşandığını, babası N.A.'yı aradığını, bunun üzerine Bilin'in kendisini darbetmeye başladığını söyledi.
1 UZUN NAMLULU 2 TÜFEK ELE GEÇİRİLDİ
M.A., kendisini kurtarmak için eşine ait uzun namlulu silahı alarak Bilin'i eve kilitlediğini ve dışarı çıktığını belirtti. M.A., dışarı çıktığı sırada N.A.'nın olay yerine geldiğini ve elinde bulunan silahı alıp yukarı çıktığını, peşinden yukarı geçerek olayın büyümemesi için babasını da birbiriyle bağlantılı olan diğer daireye kilitlediğini aktardı. Bunun üzerine eve giren polis, Bilin'i gözaltına aldı. Bilin'in şikayeti üzerine ise M.A. ve babası N.A. da gözaltına alındı. Evde 1'i uzun namlulu 2 tüfek de ele geçirildi.
'BENİ YERE YATIRIP BOĞDU'
M.A., ifadesinde Cangir Bilin ile 7 aydır dini nikahla birlikte olduğunu belirtip, şunları söyledi: "3 gündür eşimle kavga ediyoruz, tartışıyoruz. Cuma günü eşimle durumumuzu konuşup hallettik. Eşimle düğünden sonra takılan mihr altınlarının bulunduğu kasanın anahtarı bende durmaktaydı. Ancak eşim bu 3 günlük kavga sürecimizde bende bulunan kasanın anahtarını gizlice almış. Ben ilk etapta bunun farkına varmadım. Eşime kasanın anahtarını benden neden gizlice aldığını, artık aramızın düzeldiğini, anahtarı geri vermesi gerektiğini söyledim. O da o altınları kendisinin verdiğini altınlarının kendisine ait olduğunu söyledi. Ben de kendisine altınların benim olduğunu söyledim. Daha sonra babam N.A.'yı aradım. Telefon hoparlördeydi. Babama düğünde takılan mihr altınlarının kimin hakkı olduğunu sordum. Babam da telefonda mihr altınlarının benim hakkım olduğunu söyledi. Ben de eşim Cangir'e 'Bak işte, gördün mü' dedim. Daha babamla yaptığımız telefon görüşmesi kapanmamıştı. Babam o esnada yaşanan tartışmalarımızı da duymuştur, diye düşünüyorum. Cangir de sinirlenerek benim üzerime saldırdı ve 'Sen kimsin ki baban kim olsun? Ben senin babanın lafına göre mi hareket edeceğim? Ben aldım o altınları, altınların hepsi de benim' dedi. Sonra sinirlenerek üzerime saldırdı. Beni yere yatırdı ve boğazımı sıktı. Bana 'Seni boğarım, öldürürüm' dedi. Beni boğmaya devam ettiği esnada ben de kendisini ittim ve üzerimden attım, odadan çıktım. Eşimin de evden kaçmasına engel olmak için evin kapısını kilitledim ve yatak odasına geçtim. Yatak odasının kapısını kilitledim. Cangir de kapıyı kırıp içeri girmeye çalışıyordu. Ben de korktuğum için daha önceden yerini bildiğim eşimin üzerine ruhsatlı olan kalaşnikof diye bildiğim silahı bulunduğu yer olan elbise dolabı ile duvar arasındaki bölgeden aldım."
'EŞİMDEN ŞİKAYETÇİYİM'
Tek amacının kendisini savunmak olduğunu söyleyen M.A., "Sonra eşim Cangir yatak odasının kapısını kırarak içeri girdi. Aramızda arbede oldu, ben eşimin üzerine çıktım ve 'Yeter artık, seni öldürürüm, gelme' dedim. 'Babam gelene kadar bekle sonra ne gerekiyorsa konuşacağız' dedim. Bu esnada ben elimde bulunan silahı hiçbir şekilde ateşlemedim. Sadece kendimi savunmak ve korkutmak için silahı eşim Cangir'e doğrulttum. Eşim de 'Tamam, teslim oluyorum, üzerine gelmeyeceğim, bir şey yapma' diye bana söyledi. Sonra ben de eşime ait telefonu da kimseyi aramasın, diye yanıma alarak evden çıkıp, diğer daireye geçtim ve iki daireyi birbirine bağlayan kapıyı kilitledim. Diğer daireden çıkıp binadan çıktığım esnada polisleri aradım. Sonra binanın dışında bulunan okul servisi gibi olan minibüsün yanında eşime ait olan kalaşnikof marka silahla ile polislerin gelmesini bekledim. Beklediğim esnada babam geldi. Elimden tüfeği alarak yukarı doğru çıktı ve daha sonrasında polisler de geldi. Benim olay ile ilgili bütün bildiklerim bunlardan ibarettir. Beni kasten yaralayan, beni silahla tehdit eden eşim Cangir Bilin'den davacı ve şikayetçiyim" dedi.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.