Enfeksiyonların kalp krizine yol açabilmesinin iki ana nedeni vardır. Birincisi, enfeksiyonların vücudu baskı altına almasıdır. Vücutta dengesizlik yaratan enfeksiyonlar metabolizmayı kalp krizinin eşiğine getirebilir. İkinci sebep ise enfeksiyonların vücutta tetiklediği iltihaplanmadır. Damarlarda plak oluşumunu hızlandırabilir. Bununla birlikte, bazen viral enfeksiyonların yıkıcı sonuçları olabilir.

Enfeksiyöz endokardit, kalbin iç astarının (endokardiyum) veya kapakçıkların bakteriyel veya mantar enfeksiyonunun neden olduğu bir iltihaplanmadır. Hızlı bir şekilde tedavi edilmezse, hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir.

Bakteriler veya hücre parçacıkları kalpte biriktiğinde, kalp dokusundan küçük kitleler ayrılarak kan pıhtılarının oluşmasına neden olabilir. Kan damarları yoluyla vücutta dolaşırken, pıhtılar kalp krizi ve felç de dahil olmak üzere ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

İşte kalp krizi riskini artıran 12 enfeksiyon:

Grip

Araştırmalar, gribin kalp krizi ve felç riskini artıran solunum yolu hastalıklarından biri olduğunu gösteriyor. Grip tanısından sonraki ilk birkaç gün içinde kalp krizi riskinin keskin bir şekilde arttığı bilinmektedir.

Bronşit

Çalışmalara göre, bronş duvarlarının iltihaplanmasından kaynaklanan bu solunum yolu enfeksiyonu da kalp krizi ve felç riskini artırabilir. Bronşitin kalp krizi riskini 5 kat artırdığı ve tanı konulduktan sonraki üç gün boyunca felç riskini 3 kat artırdığı bilinmektedir. Ancak risk zamanla azalır, iyileşmeden sonraki 3 ay içinde neredeyse normale döner.

Zatürre

Başka bir solunum yolu enfeksiyonu olan zatürre de kalp krizi riskini artırabilir. Araştırmalar, hastaneye yatış gerektiren zatürre hastalarının, enfeksiyonu takip eden yılda, enfekte olmamış insanlara kıyasla kalp krizi geçirme riskinin 6 kat daha yüksek olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda riskin zamanla devam ettiği de bilinmektedir. Hastalıktan 2 ve 3 yıl sonra, hastanede yatan hastalarda riskin 2 kat daha yüksek olduğu bulundu. Uzmanlar, zatürreden 5 yıl sonra bile kalp krizi riskinin normalin üzerinde kaldığını ve bu nedenle daha dikkatli olunması gerektiğini söylüyorlar.

Kalp enfeksiyonları

Bazı insanlar direkt kalpte meydana gelen enfeksiyonlar geliştirir: Miyokardit. Çoğu durumda, herhangi bir belirti yaşamazlar ve enfeksiyon farkında olmadan iyileşir. Ancak göğüs ağrısı, hızlı veya anormal nabız, nefes darlığı, bacaklarda, ayak bileklerinde ve ayaklarda ödem, yorgunluk ve baş ağrısı, vücut ağrıları, eklem ağrısı, ateş ve boğaz ağrısı gibi genel enfeksiyon belirtileri de ortaya çıkabilir. Şiddetli miyokardit kalbi zayıflatır ve kan dolaşımını olumsuz etkiler. Kalpte pıhtılar oluşabilir ve bu kalp krizi veya felce neden olabilir.

Viral enfeksiyonlar

Miyokarditin en yaygın nedeni viral bir enfeksiyondur. Buna soğuk algınlığına neden olan virüsler de dahildir. Hepatit B ve C, hafif bir döküntüye neden olan parvovirüs (genellikle çocuklarda, beşinci hastalık olarak da adlandırılır) ve herpes simpleks virüsü miyokardite neden olabilir. Sindirim sistemi enfeksiyonları, Epstein-Barr virüsü (mononükleoz) ve kızamıkçık da bağışıklığı baskılanmış kişilerde miyokardite neden olabilir.

Bakteriyel enfeksiyonlar

Stafilokok ve streptokok (boğaz ağrısı, kızıl hastalığı ve diğer hastalıklara neden olan) gibi yaygın bakterilere bağlı enfeksiyonlar da dahil olmak üzere diğer birçok faktör de miyokardite neden olabilir. Bunlar arasında difteriden sorumlu bakteriler ve kene tarafından taşınan Lyme hastalığı da bulunur.

İdrar yolu enfeksiyonları

İdrar yolu enfeksiyonlarını da kalp krizi risklerini tetikler. 34 bin hastadan oluşan bir örneği takip eden bir çalışma, şimdiye kadar bu yaygın enfeksiyonları kalp krizi ve felç riskinin artmasıyla ilişkilendiren en büyük çalışmadır. Rakamlar oldukça çarpıcı: Solunum veya idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle hastaneye yatırılan kişilerin kalp krizi risklerinin yüzde 40 oranında arttığını ve enfekte olmamış hastalara kıyasla felç geçirme risklerinin 2,5 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Sepsis

Sepsis, vücudun mevcut bir enfeksiyona karşı verdiği aşırı tepkidir. Bağışıklık sistemi ve kalp ve dolaşım sistemi bozulur ve tansiyon düşmeye başlar. Bu durum ana organlara kan akışını yavaşlatır. Hayatı tehdit eden bu durum için hastaneye yatırılan hastalar daha sonra yüksek kalp krizi riskine sahip olur. Uzmanlar, enfeksiyon iyileştikten çok sonra da riskin devam ettiği konusunda uyarıyor.

Klamidya

Araştırmalar, cinsel yolla bulaşan yaygın bir enfeksiyon olan klamidyanın genç erkeklerde kalp krizi riskini artırabileceğini göstermiştir.

HIV

HIV taşıyıcılarının yüksek kalp krizi riski altında olduğuna dair açık kanıtlar vardır ve bu kronik iltihaplanmayla bağlantılıdır. Virüs, bağışıklık sisteminde kronik iltihaplanmaya neden olur ve bu da damarlara zarar veren sitokinler adı verilen moleküllerin dolaşıma girmesini tetikler.

Ağız enfeksiyonları

Ağız içinden gelen bazı bakteriler de kalbe zarar verebilir. Diş apseleri, diş eti iltihabı ve periodontitisin kalp krizi riskini artırdığı bilinmektedir. Çok sayıda çalışma periodontitisi kalp hastalığına bağlamıştır.

Kan enfeksiyonları

Bakterilerin kan dolaşımına girmesi, bir enfeksiyonun kontrolden çıktığını gösterir. Bu durum büyük bir bağışıklık sistemi tepkisini tetikler. Bu, organizmayı baskı altına sokar ve kalp krizi ve felç riskini artırır.