İlim Yayma Ödülleri, bu yıl 2'nci kez sahiplerini bulacak. Türkiye’deki ilim alanındaki çalışmaları teşvik etme gayesiyle, milli sorunlara çözüm üretebilecek imkân ve kabiliyetlerin geliştirilmesine öncü olacak evrensel nitelikteki bilimsel çalışmaları gerçekleştirenlerin ödüllendirildiği İlim Yayma Ödülleri, “Büyük Ödül”, “Sosyal Bilimler” ve “Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimler” olmak üzere üç kategoride başvurulara açıldı. Kurula gönderilen projeler 4 aylık sürede 6 farklı kurul tarafından 8 farklı aşamada değerlendirilecek.

İlim Yayma Ödülleri öncesi,  İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, Genel Başkan Yusuf Tülün ve Prof. Dr. İdris Sarısoy, aralarında Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'nin de bulunduğu basın mensuplarını ağırlayarak sürece ilişkin açıklamalarda bulundu.

"AMACIMIZ GENÇLERE İLHAM OLMAK"

Program kapsamında konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, “Türkiye’de ileri düzeyde akademik çalışma gerçekleştiren ilim insanlarının ödüllendirildiği İlim Yayma Ödülleri programını İlim Yayma ailesi olarak taltif etmenin önemini hissediyoruz. Türkiye’nin sorunlarına çözüm getiren, gerçekten özgün değerler üreten, akademik yetkinliği olan, toplumda yaygın etki oluşturan çalışmaların desteklenmesi geleceğe dair ayrı bir heyecan katmaktadır. Bu yüzden ödül kazananlarının yıllar geçtikten sonra sayılarının artması sonucunda ödülün ekolünü oluşturmayı arzu ediyoruz. Bu ödülün kamuoyunda yankı bulmasını istememizin bir amacı vardır. İlkokul, ortaokul ve lise çağlarında eğitimlerine devam eden gençlerimize ilham olabilecek bilimsel çalışmaların duyurulmasıdır” diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK AKADEMİ ÖDÜLÜ"

Sözlerine devam eden Bilal Erdoğan, “Bu çalışma Türkiye’de bulunan bir açığı kapatmak için başlattığımız bir çaba. İlim Yayma’nın 500’ün üzerinde akademisyen mezunu var. Bursla, konaklama desteğiyle yanında olduğumuz bu 500’den fazla akademisyen mezunumuzun oluşturduğu bir icra kurulu marifetiyle yönetilen Akademik Danışma Kurulu’muzun şekillendirdiği bir akademik ödül töreninden bahsediyoruz. Şu an için Türkiye’nin en büyük akademi ödülü. Biz yaptığımız işin doğru olduğunu bildikten sonra ödüller sahiplerini buldukça kamuoyu da verilen ödüllerin hakkaniyetli olduğunu görecektir. Büyük ödülümüz 600 bin lira, diğer ödüllerimiz de 200 bin lira olacak. Ödüllerimizi Türkiye sınırları içerisinde yapılan çalışmalara veriyoruz. Öte yandan beyin göçü nedeniyle yurt dışına çıkan vatandaşlarımızı ülkemize geri getirme yönündeki çalışmalarımıza da devam ediyoruz” dedi.

"SABIRLI OLMAK GEREK"

Bu ödülün "Türkiye'nin Nobel'i" olduğunu kaydeden Erdoğan şunları söyledi: 

"Hala Nobel’in ödül büyüklüğünün çok gerisindeyiz elbette, ama Nobel’in 100 yıla yakın geçmişi var, biz bu anlamda sabırlı olunması gerektiğini düşünüyoruz. Elbette Türkiye’nin Nobel'iyiz belki ama uluslararası boyut kazandığı zaman dünyanın bilimsel gelişimine katkı sağlıyor olacağız. Kamuoyunda bilinmesi istememizin amacı özellikle ortaokul, lise düzeyindeki çocuklarımız, akademisyen olmaya alim olmaya özensinler. Türkiye’de akademisyen olan gençler, ilk yüzden ilk beş yüzden, ilk binden gelmiyor. Hala akademisyen olanların biraz daha alt sıralardan geldiğine şahit oluyoruz bu da bir gerçeğimiz."

"KALICI BAŞARILARA İMZA ATMAK İSTİYORUZ"

İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün de, “İlim Yayma ilk kurulduğunda o dönemin şartlarını gidermek maksadıyla 68 insan bir araya geliyor. Kendilerince fedakarlık yaparak bu ülkenin bayrağının daha yukarı taşımak için öğrenci yetiştirmeye başlıyorlar. İnsanlığın içerisinde bulunduğu olumsuz gelişmelere 'dur' demek istiyorsak bilimi devreye sokmak zorundayız. İlim Yayma Ödüllerine layık görülen bilim insanlarımızın toplumda rol model olması bakımından önemli görüyorum. Bu kapsamda iyiliği ve güzelliği hedefleyenler olarak İlim Yayma Ödülleri’nin akademi dünyamızda kalıcı başarılara imza atmasını istiyoruz” diye konuştu.

Çalışmalara ilişkin bilgi veren İlim Yayma Vakfı Akademik Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İdris Sarısoy ise “Yaklaşık 17 vakıf mensubu akademisyen akademik danışma kurulunu organize ettik. Yaklaşık 18 ay çalışmalara devam ettik. Büyük ödülümüz hem akademisyenlerimize hem de unvan olmaksızın örneğin bir ilkokul mezunu özel bir buluş yapmış ve toplum adına bir soruna çözüm getirmişse bu kişiler de bu ödüle aday olabiliyor. Bu süreçte hassas bir çalışma yürüttük. Ödül dağıtımı konusunda ise şeffaf bir süreç izleyerek isimlerimizi belirliyoruz” dedi.