AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem iç hem de dış gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde listeleniyor:

YENİ YASAMA YILINI EN VERİMLİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRECEĞİZ

Meclis'imiz geçen yıl en verimli yasama yılını yaşadı. Meclis'imizde 67 düzenleme görüşülerek kabul edildi. Tarihi düzenlemeler için Meclis'imiz sabahlara kadar süren mesailer gerçekleştirdi. Bizi yine dönemde de çok önemli mesailer bekliyor.

Milletimizin beklentilerine karşılık verecek kanunların çalışmalarını titizlikle takip ediyoruz. Her birinizden aktif katkı bekliyorum. Öncelikli işimizin yasama olduğunu unutmayalım.

Tüm bakanlıklarımız ve kurumlarımızı milletimizin vekilleri aracılığı ile ilettikleri konuları yerine getirmeleri konusunda sık sık ikaz ediyorum.

Ülkemizin karşılaştığı zorluklar ve meydan okumalarda Meclis'imizi hep tek ses olarak yanımızda bulduk. Bugüne kadar hamdolsun birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi muhafaza ederek engelleri birer birer aştık. Atacağımız adımlarda da Meclis'imizin güçlü desteğine ihtiyacımız var.

Toplantılar kesintisiz olarak devam etti

İnşallah Cumhur İttifakı olarak güçlü dayanışma ve geniş uzlaşmalarla yeni yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceğiz. Bu vesile ile desteğini her zaman yanımızda bulduğumuz Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkürlerimi sunuyorum.

Meclis'imizin tatilde olduğu dönemde Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak çalışmalarımızı kesintisiz sürdürdük. Pekçok yere telekonferansla bağlanarak ve katılarak açılışlarımızı gerçekleştirdik. Toplantılarımızı kesintisiz sürdürdük.

Suriye'de yeni insani trajedilere izin verilmeyecek

Dünya liderleri ile pekçok sayıdaki telefon ve video konferans görüşmeleri bölge sorunlarını görüştük. Diplomasi kanallarını etkin şekilde kullandık. Suriye'de yeni insani trajedilere izin vermeyeceğimizi, asla geri adım atmayacağımızı söyledik.

Doğu Akdeniz'de ülkemiz ve KKTC'nin hak, hukuk, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme şansının olmadığını, ortaya koyduğumuz sağlam duruş ile herkese gösterdik.

İKTİDARIN 18. YILINDA 1 MİLYON FİDAN 

Onların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Asıl dikkat edeceğimiz şudur, karşımızdakilerin ne dediğinden çok, bizim ne yaptığımızdır. Artık Cumhur İttifakı ile ülkemizin kaderi birleşmiştir. Üstlendiğimiz tarihi sorumluluğa uygun hareket etmek zorundayız. Kongre sürecimizi de böyle yürütüyoruz. İnşallah il kongrelerimize de başlıyoruz. Bazılarına biz de şahsen iştirak edeceğiz. Hafta sonu inşallah Şırnak'ta olacğaım. 24 Ekim'de Kayseri, 25 Ekim'de Malatya, 31 Ekim'de Van, 1 Kasım'da Samsun da olarak milletimizle kucaklaşacağım.

Ayrıca iktidara gelişimizin 18'nci yılında 1 milyon üye kampanyamızı 81 ilde 1 milyon fidan dikerek taçlandıracağız. 7 ilimize canlı olarak da bağlanacağız. İllerdeki çalışmaları bahara kadar tamamlayarak hazır hale geleceğiz.

TERÖRLE İLİŞKİLİ BİRİ NASIL TBB'NİN BAŞINA GETİRİLİR?

Türk Tabipler Birliği başta olmak meslek kuruluşlarının çarpıklıklar tahammül edilemez seviyededir.

Türkiye'nin çözmesi gereken bir mesele de meslek kuruluşlarının sürdürülemez hale gelmiş çarpık yapısıdır. Barolarla ilgili sıkıntının çözümü konusunda önemli bir adım atmıştık. Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere düşünebiliyor musunuz? terör örgütünden birini getirip başına koydular. Değerli arkadaşlar bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir. Bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına el koyması hadisesidir.

Bu hükümetin en başarılı olduğu alanlardan bir tanesi sağlıktır. Bu hükümete kalkıpta hala çirkin yaklaşımlar içinde bulunmak kabul edilebilir bir şey değildir. Bütün hastanelerimizle farklı bir dönemi yaşıyoruz. Bunlar buralardaki yapmaları gerek görevleri yerine getirmiyor ama saygısızlık hakarette varlar. Çoklu baro sisteminde yaptığımız gibi, Türk Tabipler Birliği ve diğer meslek odalarında yapmak durumundayız ve bu konudaki çalışmayı başarılı bir şekilde sürdüreceğimize inanıyorum.

Bu kuruluşlar uygulamada da amacından sapmıştır. Terör örgütünü savunmak bir meslek kuruluşunun görevi olamaz? Suriye'de kendi halkını katleden bir zalimle hareket eden terör örgütünü övmek bir meslek kuruluşunun görevi olamaz? Vatan topraklarını kurtarmak için çabalayan Azerbaycan'ı hedef almak bir meslek kuruluşunun görevi olamaz!

ZAMAN KAYBINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

26-27 tane kuruluş var. Bunların her biri için bu adımı atmamız lazım. Cumhur İttifakı olarak bu adımı süratle atmamız lazım. Bunun için zaman kaybına tahammülümüz yok. Diğer partiler katılır, katılmaz. Onlarla da görüşmeler yapılır. Gereken hazırlıkları süratle yapmanızı istiyorum.

Mümkünse diğer partilerin desteğini alarak, değilse de Cumhur İttifakı olarak bu adımı atalım. Bütçe Komisyonu'ndan sonra ilk iş bu olmalıdır. TTB'nin başındaki 'Türk' ifadesi bunlara yakışmıyor.

Zaten nefret ediyorlar. Onların elinden bunu almamız lazım. Türkiye'nin hassasiyetlerini yansıtan, demokratik bir yapıya kavuşturmamız şarttır. Bir avuç ideolojik insanın insafına doktorlarımızı bırakamayız.

Milletimiz için en doğrusu ne ise, onu hayata geçireceğiz. Belki de bu yaşananlar meslek kuruluşlarının yapılanmasının köklü bir şekilde ele alınması ile hayırlı sonuçlara vesile olacaktır. Meselenin bu boyutunu da kamuoyuna sunuyorum.

BİR MÜZAKERE 30 SENE SÜRER Mİ YA?

Azerbaycan kendi topraklarını kurtarmaya çalışırken, muhalefetten ciddi bir ses duydunuz mu? Şimdi görüşmek istediklerinde Azerbaycan reddediyor. Destek vermeniz gereken zamanda Ermeni yönetiminin yanında yer alırsanız bu millet size kusura bakmayın 'hoşgeldin' demez.

Minsk Üçlüsü hala oyalama taktiği ile bu işi gerçekleştiriyor. 30 yıldır bu işte görevliyseniz yapmanız gereken toprakları vermektir. Bir müzakere 30 yıl sürer mi ya? 30 yıldır oyalıyorlar.

Biz Azerbaycanlı kardeşlerimize her türlü desteği verdik, yine vereceğiz.

Ermenistan'ın kıpırdayamaz hale getirilmesi lazım. Katliamları ve hukuksuzlukları 30 yıldır görmeyenlerin adalet ve hukuk çizgisine gelmesini beklemek beyhudedir. Türkiye olarka tüm imkanlarımız ve kalbimiz ile Azerbaycan'ın yanında olmayı sürdüreceğiz.

KAPALI MARAŞ KIBRISLI TÜRKLERİNDİR

Kapalı Maraş'ın açılması KKTC için bir dönüm noktasıdır. Bundan rahatsız olanlar var. Yunanistan, AB, Güney Kıbrıs rahatsız oluyor. Bakıyorsunuz, içeride de rahatsız olanlar var. Kapalı Maraş, Kuzey Kıbrıs Türkü'nündür, bir kere bu böyle biline.

Bu zamana kadar hep kapanın elinde kaldı. Güney Kıbrıs'ta öyle olmadı mı? Referandum yapıldı, yüzde 65 KKTC evet dedi, Güney hayır dedi, ona rağmen onları AB'ye aldılar.

Kapalı Maraş için hala burası bizimdir havasına giriyorlar. Ben de buradan Kıbrıslı kardeşlerime sesleniyorum, bu topraklar sizindir. Bunlara sahip çıkmanız lazım. Bu topraklara sahip çıkan iradeye de sahip çıkmanız lazım. Bunu başarabilirsek gelecek çok daha güzel olacaktır.

İstanbul'da yaptığımız 1006 odalı hastanenin bir benzerini KKTC'de yaptık. O da bitti, bitiyor. Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimin alternatif bir hastaneleri daha olacak.

İkinci tura kalan seçimlerinin de en hayırlı şekilde sonuçlanmasını diliyorum. Ada ve kendileri için en hayırlı kararı vermelerini dilerim.