Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlığın mesleki eğitim merkezleri aracılığıyla lise ve üniversite mezunlarına yönelik yürüteceği istihdam garantili yeni mesleki eğitim programının detaylarını anlattı.
Lise ve üzerinde bir eğitime sahip olanların, istemeleri durumunda, istihdam garantili şekilde mesleki eğitim tamamlama programlarından yararlanmasını sağlamanın bu merkezlerin hedeflerinden olduğunu belirten Özer, şu bilgileri verdi:
"Bu ay itibarıyla lise ve üniversite mezunu gençlerin istedikleri bir alandaki mesleki eğitim merkezi programını 6-8 ay gibi kısa sürede tamamlama ve istihdam garantili iş gücü piyasasına geçme imkanı getiren programı başlatıyoruz.
"TÜM TÜRKİYE'DE YAYGIN BİR ŞEKİLDE HİZMETE AÇACAĞIZ"
Buradaki çıkış noktamız şu; herhangi bir alanda örneğin kaynakçılık alanında eleman bulmayla ilgili ciddi bir ihtiyaç söz konusuysa, bu alanla ilgili tüm işletmelerle bir araya gelip o eleman ihtiyacını, mesleki eğitim merkezlerinden mezuniyeti 4 yıl beklemeden kısa sürede karşılamak için 6 veya 8 aylık bir eğitim tamamlama programı düzenlemek. Buraya lise, üniversite mezunlarından katılımını, eğitimin tamamen eleman ihtiyacını karşılamak isteyen sektörler tarafından verilmesini ve başarılı olanların 6 ay sonra, mezun oldukları zaman da istihdamını sağlamak. Bu programı, bu aydan itibaren artık yavaş yavaş tüm Türkiye'de yaygın bir şekilde hizmete açacağız."
Şu anda mesleki eğitim merkezlerine doğrudan gidilerek kayıt yaptırılabileceğini ifade eden Özer, "Mesleki eğitim merkezi tamamlama programları, istihdam garantili olacağı için ilgili kentlerde sürecin başlatılması, ilan edilmesi ve o ilana başvurular alınarak süreç idame ettirilecek.
İŞVEREN ÜZERİNDEKİ MADDİ YÜK KALDIRILDI
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda 25 Aralık 2021'de yapılan değişiklikle, mesleki eğitim merkezine devam eden öğrencilere ilişkin önemli bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Özer, işveren üzerindeki maddi yükün kaldırılarak çok cazip bir mekanizma oluşturulduğunu vurguladı.
Özer, daha önce bu merkezlere devam eden öğrencilerin 4 yıl boyunca aldığı asgari ücretin yüzde 30'unun işveren tarafından karşılandığını, bir kısmının ise devlet tarafından sübvanse edildiğini, yeni düzenlemeyle ise üçte birlik ücretin tamamının devlet tarafından karşılanmaya başlandığını kaydetti.
Bu merkezlere devam edenler arasında başarılı olanların üçüncü yılın sonunda "kalfa" ve son sınıfta bir yıl eğitim aldıktan sonra başarılı olanların da "usta" olduğunu belirten Özer, yeni düzenlemeyle kalfalara ödenen miktarın asgari ücretin yüzde 30'undan yüzde 50'ye çıkartıldığını söyledi.
Bakan Özer, 10 yıl ve üzerinde "usta" olarak çalışan ve SGK kayıtlarında bunu belgeleyenlerin herhangi bir eğitim almadan doğrudan "usta öğretici" olma sınavına girebilmelerinin sağlandığını ifade etti.
İLK HEDEF BU YIL 1 MİLYON KİŞİYİ MERKEZLERLE TANIŞTIRMAK
Bakan Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "2022 yılında 1 milyon vatandaşı mesleki eğitim merkezleri ile tanıştırma hedefi" koyduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda sistem çok başarılı şekilde ilerliyor. Bakanlık olarak ilk hedefimiz 1 milyona yakın vatandaşı mesleki eğitim merkezleriyle eşleştirebilmek. Gerçekten bu potansiyel var. Türkiye'de mesleki eğitimdeki bu dönüşümden en fazla olumlu etkilenecek olan sektörler de küçük ve orta ölçekli işletmeler olacak. Böylece çırak, usta, kalfa bulamamaktan şikayetçi olan iş gücü piyasasındaki bu mazeret, tamamen ortadan kalkmış olacak."
MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİ ALMANYA'DAKİ DUAL MESLEKİ EĞİTİMİN TÜRKİYE'DEKİ KARŞILIĞI
Eğitimdeki bu yeni modelin Almanya'daki mesleki eğitim modeli ile benzeşen yanlarının sorulması üzerine Bakan Özer, "Meslek eğitim merkezleri, Almanya'daki dual (ikili) mesleki eğitimin Türkiye'deki karşılığı. Aynı zamanda bizdeki Selçuklu, Osmanlı'dan itibaren ahilik sisteminin, geleneksel çıraklık, kalfalık, ustalık eğitim modelinin de Türkiye'deki orijinal bir karşılığı." değerlendirmesinde bulundu.
Mesleki eğitim merkezlerine her yaştan vatandaş kayıt olabiliyor
Meslek eğitim merkezlerinin en büyük avantajının her yaşa hitap etmesi olduğuna işaret eden Özer, "Sadece eğitim çağı nüfusuna hitap etmiyor. Yani vatandaşımızın sadece ortaokul mezunu olması yeterli. Dolayısıyla ortaokul mezunu olan yaşı 25, 30, 40 tüm yaştan vatandaşlarımız. Bu aynı zamanda kadınlarımızın istihdamı açısından da çok önemli bir işlev görüyor, onlar için cazip bir model teşkil ediyor." diye konuştu.