Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yeni evlerin, eserlerin ve hizmetlerin Gaziantep için, millet için hayırlı, uğurlu olmasını dileyerek şöyle konuştu:

İnşa ettiğimiz onca esere çamur atanları, milletimize hayal satanları ne biz ne tarih ne de aziz milletimiz affetmeyecektir. Ben az diyeyim, siz çoğunu anlayın.

Gaziantep'in sözü değil mi? Seçimden önce 'depremzedelere bedava konut vereceğiz' deyip umut tacirliği yapanları seçimden sonra da verdiği sözleri hatırlamayanları ne bugün ne yarın asla muhatap almayacağız. İşte buradan Gaziantep'ten, Gaziantepli hemşerilerimizle onlara sesleniyoruz, çok çalışmak bize, boş konuşmak size. Milletiyle el ele verip gece gündüz çalışıp yuva kurmak bize, çamur atmak size. Gayretle, o milletiyle beraber koşmak bize, hayretle o özentiyle seyretmek size.

Halen devlete akıl, millete söz veriyorlar ama sözlerini bile maalesef hatırlamaktan biçareler. Ya senin sözün enkazdan çıkan bir yavruya merhem olmuyorsa neye yarar? Senin gücün millete hizmet etmiyorsa, milletin sorunlarını, problemlerini çözmüyorsa neye yarar? Senin elin yetimin başını okşamıyorsa neye yarar? Senin dizin bir garibin önünde kırılmıyorsa, o garibin sorununu problemini çözmüyorsa neye yarar?

Hamdolsun bu devletin gücü milletinin hizmetindedir, bu devletin eli yetimin omzundadır, bu bizim sözümüzdür, devletin sözüdür, Recep Tayyip Erdoğan'ın sözüdür.

Gaziantep'te ise 21 bin yeni yuva ve iş yerini bitirdiklerini ve oralarda hayatın başladığını aktaran Kurum, "Yıl sonuna kadar bu sayıyı 24 binin üzerine çıkarmanın mücadelesini veriyoruz. Allah'ın izni Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği al bayraklarıyla bu meydanı dolduran aziz milletimizin dualarıyla 2025 yılı sonunda Gaziantep'te, 11 ilimizde yuvasına girmeyen tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak. Amacımız, gayemiz, hedefimiz, duamız deprem bölgesinde inşallah tüm kardeşlerimizin huzurlu bir şekilde yaşayacağı, herkesin evine gireceği, herkesin sağlam, güvenli evinde yaşayacağı anlayışla çalışıyoruz." ifadelerinde bulundu.

 

KAYNAK: EN SON HABER