Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Türk ve Türkiye Yüzyılı uyanışını şuurla kavrıyoruz. Halka güveniyoruz, halkla yürüyoruz. Halkın isteklerine tercüman oluyoruz. Saha çalışmalarımızın gayet düzenli ve disiplinli bir şekilde gerçekleştirildiğini huzurlarınızda ifade ediyorum. 

Bir ve birlikte hilale doğru mesafe aldıkça öngörülen tehlikeli akıntılar kurutulacaktır. Artık felaketlerin şiirleri yazılmasın. Ağıtlar yakılmasın. Bir ve birlikte hilale doğru el ele verelim. Bir ve birlikte hilale doğru yol alışımızın, kardeşliğimizin pekişmesi amacına mahsustur.

Bakmayalım çatık kaşla birbirimizle. Başka Türkiye yok. Başka gidecek vatan köşesi yok. Dönmeyelim sırtımızı birbirimize. Erdemli adımlarımızla hilale doğru gidelim. Bilinsin MHP, saha çalışmalarına milletle kucaklaşarak, ayrımcılığı dışlayarak şevkle devam edecektir. Dava arkadaşlarımı kutluyor, siyasi faaliyetlerimizde üstün başarılar diliyorum.

Gazze'deki soykırıma her gün yenileri eklenmektedir. Katliamları hız kesemeden çıta yükseltmesi insanlık utancı değilse sorarım sizlere nedir? Zalimlerin hesap vermesi gerekirken hala bir arpa boyunun yol alınamaması skandal değil midir? İsrail, bir cinayet ve soykırım aygıtıdır. BM geçen haftaki komitesinde Filistin halkının kendi hakkını korumasına 6 ülkenin ret oyuna karşı 170 ülkenin onayıyla kabul edilmiştir.

Türkiye'nin çevresi aynı zamanda çatışmaların ağır bastığı sancılı bir yerdir. Güvenlik duvarlarını muhkem hale getirmek asli bir mesele olmalıdır. Farklı bahanelerle patlak veren çatışmaların kalıcı çözümlerle buluşmadığı ortada. 

Mesela İsrail, Lübnan'a ateşkes önerisi sunmasından kısa bir süre sonra Beyrut'u havadan vurdu. Soykırıma her gün yenileri ekleniyor. Gazze'de sivillerin olduğu alana yağdırılan bombalar 100'e yakın masumun ölümüne yol açtı.

Zalimlerin hesap vermesi gerekiyorken, hala bir arpa boyu mesafenin alınmaması ürkütücü bir skandal değil midir? İsrail'e soykırım suçlarından hesap sorulması bir adalet konusu ve demokrasi namusudur. İsrail'e yaptırım uygulanmalı, önleyici tedbirler hayata geçirilmelidir.

Türkiye'nin İsrail ile ticareti sürdürdüğünü öne sürüyorlar. Halbuki 2 Mayıs 2024 tarihinden geçerli olmak üzere bu durum kapanmıştır. Yapılan açıklamalar sabittir, kuşkuya gerek yoktur. Bu tip bir muhalafet anlayışının demokratik niteliğinden bahsetmek bizatihi demokrasiye hakarettir.

Küresel ve bölgesel barış ve istikrara destek verilecekse, iki devletli çözüm mutlak sürekli gerçekleşmeli. 1967 sınırları dahilinde siyasi ve toprak bütünlüğü sağlanmış bağımsız Filistin Devleti'nin tanınmasından başka bir yöntem kalmamıştır.

Türk milleti mazlumların sesine kulaklarını tıkayamaz. Türkiye, iblise yoldaşlık eden bu devrin katillerine asla seyirci kalamaz. Tarafsız kaldık ki masumların tarafıyız.