Medical Park Göztepe Hastanesi Kompleksi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilan Ünsal Kaya, gebeliği engelleyen faktörler konusunda açıklamalarda bulundu.
Gebeliğin bir çiftin hayatındaki en özel ve heyecan verici anlardan biri olduğunu dile getiren Op. Dr. Kaya, “Ancak, bazı çiftler bekledikleri mutlu haberi almakta zorluk yaşayabilirler. Gebeliği etkileyen faktörler, bir çiftin doğurganlık sürecini önemli ölçüde etkileyebilir. Gebe kalmayı etkileyen ve engelleyen sebepleri öğrenerek gereken önlemleri almak, problemin zaman kaybetmeden çözülmesine olanak sağlar. Gebeliğe engel olan sebepler kadından, erkekten veya her ikisinden kaynaklı olabileceği gibi genetik veya çevresel nedenlerle, yaşam tarzı ve alışkanlıklarla da ilişkili olabilir” diye konuştu.
Gebeliği zorlaştırabilecek nedenlerden bahseden Op. Dr. Kaya, “Biyolojik faktörler, genellikle genetik temellere dayanır ve fertilite (doğurganlık) üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Genetik problemler, partnerlerden yalnızca birinde bulunabilir ve üreme organlarının normal fonksiyonlarını bozarak gebeliğe engel olabilir. Bu genetik etkenler, çiftlerin gebelik süreçlerini etkileyebilir ve gebelik olasılığını azaltabilir. Ayrıca, aile geçmişi de doğurganlık sorunlarının anlaşılmasında önemli rol oynamaktadır. Genler ve genetik, her ne kadar günümüzde sır perdesi aralanmış bir konu olsa da hala gizemini koruyan keşfedilmemiş bir denizdir. Gebelik sürecine hazırlanırken genetik danışmanlık alınması bu yolculukta yapılması gereken adımlardan biridir” dedi.
Kadın ve erkek fertilitesinin, birçok faktöre bağlı olarak değişebileceğini söyleyen Op. Dr. Kaya, şu bilgileri paylaştı: “Kadınlarda hormonal dengesizlikler, düzensiz adet döngüsü, endometriozis veya polikistik over sendromu gibi durumlar, anatomik problemler, enfeksiyonlar fertiliteyi olumsuz etkileyebilir. Erkeklerde ise sperm kalitesindeki düşüş, sperm sayısındaki azalma veya hareketlilik sorunları ve enfeksiyonlar fertilite sorunlarına yol açabilir. Çiftlerin birlikte değerlendirilmesi, fertilite sorunlarının kökenini anlamada önemlidir. Bu yüzden gebelik için çıkılacak yolculukta ilk yapılması gereken, planlı ve sağlıklı bir gebelik süreci yaşamak ve çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin konu hakkında uzman hekimler tarafından değerlendirilmesi olmalıdır.”
Çevresel faktörlerin de gebe kalmayla ilişkisi olduğunu vurgulayan Op. Dr. Kaya, “Çevresel faktörlerin doğurganlık üzerindeki etkileri karmaşık olabilir ve bireyden bireye değişebilir. Kimyasallar, ağır metaller, endüstriyel kirlilik ve radyasyon gibi faktörler, hem kadın hem de erkek fertilitesini etkileyebilir. Bu faktörlere maruz kalmak, üreme organlarının sağlığını ciddi şekilde etkileyerek gebelik şansını düşürebilir. Çiftlerin çevresel etkileri kontrol etmeye çalışmaları gebelik üzerinde olumlu bir etki oluşturur. Sağlıklı bir çevre ve yaşam tarzı seçimleri, fertilite üzerindeki olumsuz etkileri azaltarak gebelik şansını artırabilir. Bu yüzden çiftlerin sağlık uzmanlarıyla iletişim halinde olmaları ve çevresel potansiyel riskleri değerlendirmeleri önemlidir” dedi.
Kadın ve erkeklerin yaşlarının, doğurganlık üzerinde belirleyici bir faktör olduğunun altını çizen Op. Dr. Kaya, “Kadınlarda ilerleyen yaş, yumurta kalitesinde azalmaya neden olabilir. Erkeklerde ise yaşın ilerlemesi, sperm kalitesinde düşüşe yol açabilir. Bu nedenle çiftlerin gebelik planları yaparken yaş faktörünü dikkate almaları önemlidir. Modern tıp teknolojileri, yaşla ilgili fertilite sorunlarının üstesinden gelmeye yardımcı olmaktadır ancak ilerleyen bir biyolojik saat olduğunun farkında olmak çiftler için önemlidir” ifadelerini kullandı.
Stresin, psikolojik faktörlerin ve duygusal sağlığın, gebelik üzerinde önemli bir etki yaptığına dikkat çeken Op. Dr. Kaya, şunları söyledi: “Sürekli stres, hormonal dengesizliklere neden olur ve bu da gebe kalmada problemlere neden olabilir. Ayrıca, çiftler arasındaki iletişim eksikliği veya duygusal sorunlar da gebelik sürecini etkileyebilir. Psikolojik destek, çiftlere bu zorlu süreçte yardımcı olabilir ve olumlu sonuçları artırabilir. Yeterli ve düzenli uyku da hormonal dengenin korunmasına yardımcı olur. Geceleri uyku eksikliği, hormonal bozukluklara ve doğurganlık sorunlarına yol açabilir. Sigara içmek ve alkol tüketimi doğurganlığı olumsuz etkiler. Bu alışkanlıklardan kaçınmak, hem erkek hem de kadın sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Sağlıklı bir diyet, tüm besin gruplarından yeterli miktarda alınan bir dengeden oluşmalıdır. Protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler ve mineralleri içeren çeşitli besinler, vücut fonksiyonlarını destekleyebilir.”
Sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli sağlık kontrolü, uzman yardımı ve stresten kaçınma gibi faktörlerin çiftlere gebelik sürecinde olumlu bir deneyim sağlayacağını sözlerine ekleyen Op. Dr. Kaya, “Doğurganlık sorunlarıyla karşılaşan çiftlerin, bir uzmanla iş birliği yaparak spesifik durumlarına uygun bir tedavi planı oluşturmaları ve planlama yapmaları önem arz eder” diyerek sözlerini sonlandırdı.
KAYNAK:yeniakit.com