Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan’ın da aralarında olduğu 11 yönetim kurulu üyesi hakkında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, 24 Nisan 2020 tarihinde Ankara’daki Hacı Bayram Camisi'nde verdiği hutbenin içeriğiyle ilgili yaptıkları basın açıklamasıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı tamamladıktan sonra, avukatların yargılama usulüne göre iddianame hazırlayarak Ankara Batı 3. Ağır Ceza Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme iddianameyi kabul ederek Baro Başkanı Erinç Sağkan ve 11 Yönetim Kurulu üyesi hakkında, 'Kamu görevlisine dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklaması nedeniyle görevinden dolayı hakaret' suçlamasıyla dava açtı. Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11 Kasım’da başlayacak yargılamada, Baro Başkanı ve yöneticileri hakkında TCK 125/1, 3 ve 5. fıkralarında düzenlenen suçlamalardan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezaları talep edildi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNMASI YAPTILAR

Baro yönetimi ortak basın açıklamasındaki ifadeler kapsamında başlatılan soruşturma için yine ortak bir savunma metni verdi. Savunma metninde suçlamanın kabul edilmediği belirtilerek, ifade özgürlüğü hakkını kullanıldığı bildirildi. Basın açıklamasındaki ifadelerin yanlış yorumlandığı, suçlamanın ise yersiz olduğu ileri sürüldü.

DAVANIN MÜŞTEKİSİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI

İddianamede, Prof. Dr. Ali Erbaş, müşteki olarak yer aldı. Hacı Bayram Camisi'nde verdiği cuma hutbesinde Prof. Dr. Ali Erbaş; "Ey insanlar, İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim" ifadelerini kullanmıştı.

Ankara Barosu, hutbeyle ilgili, 'Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmasıyla ilgili basın açıklaması' başlıklı açıklama yayınladı. Yapılan basın açıklamasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlattı, Diyanet İşleri Başkanlığı da ayrıca suç duyurusunda bulundu. Her iki soruşturma daha sonra birleştirildi.