Yaz aylarıyla birlikte, hayatımızın büyük bölümü diyet listeleri tarafından kuşatıldı. Düşük karbonhidratlı diyetler ise, bu listelerde başı çekiyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Mehmet Uçar, “Düşük karbonhidratlı diyetler hızlı kilo vermeyi sağladığı gerekçesiyle tercih ediliyor. Bu diyetlerde karbonhidrat kısıtlanırken, yağ ve protein içeriği ise fazla. Dolayısıyla diyetleri uygulayan kişilerde ritim bozukluğu yaşanma ihtimali artıyor” dedi. Alınması gereken kalorinin yüzde 45’inin altında karbonhidrat tüketenlere işaret eden Uçar, “Bu kişiler normal seviye kabul edilen yüzde 45-52 arasında karbonhidrat tüketen kişilere göre yüzde 18 daha fazla ritim bozukluğu yaşıyor. dedi. Uçar, aşırı karbonhidrat tüketiminin de ritim bozukluğuna yol açtığını belirtti.

EN UYGUNU AKDENİZ DİYETİ

Kalbin çok hızlı, çok yavaş veya düzensiz atması gibi sorunların aritmi olarak adlandırıldığını kaydeden Uçar, “Amerikan Kalp Sağlığı Derneği (AHA) ritim bozukluğu yaşayan kişilerin mümkün olduğunca doymuş yağ, kolesterol ve tuzdan kısıtlı beslenmesini tavsiye ediyor. Bukişiler için en uygun beslenme şeklinin Akdeniz diyeti” ifadelerini kullandı.

Kaçınılması gereken besinler

KAHVE

Ritim bozukluğu olan kişilerin fazla kahve tüketiminden kaçınmasını öneren Doç. Uçar, “Yapılan bazı çalışmalar günlük 1-3 fincan kahve tüketiminin ritim bozukluğu riskini azaltabileceğini ifade ediyor. Kafein alımı sonrası çarpıntı veya ritim bozukluğunun tetiklenmesi bireysel olarak gelişebilir. Yani kişinin metabolizmasıyla ilgili olabilir.

Kafein kullanımına çok duyarlı kişiler haricinde ritim bozukluğu hastalarında günlük 1 fincan kahveyi öneriyoruz” şeklinde konuştu. Yüksek kafein içeren enerji içeceklerinin kalp sağlığını olumsuz etkilediğini hatırlatan Uçar, bu ürünlerin tüketiminin önerilmediğini kaydetti.

ALKOL

Az miktarda alkol tüketimi bile ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor. Bu nedenle alkol den uzak durmak gerekiyor.

PROTEİN

Kolesterol seviyesinin yükselmesi ritim bozukluğu yaşama riskini artırıyor. Bu nedenle diyetteki kırmızı et miktarını azaltmak ve yerine bitkisel proteinleri tüketmek önem taşıyor. Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş gıdalardan uzak durmak, kalp sağlığı açısından önem taşıyor.

YAĞ

Bisküvi, krema, kurabiye, patates cipsi, çikolata ve diğer kızarmış gıdalar fazla miktarda yağ ve şeker içeriyor. Bu gıdalar obezite ve içerdikleri yüksek tuz oranı nedeniyle hipertansiyon için önemli risk oluşturuyor. Obezite ve yüksek tansiyon ritim bozukluğu riskini artırıyor.

SPORUN DOZUNU KAÇIRMAYIN

Egzersiz yapmanın ritim bozukluğunu önleyebileceğine işaret eden Uçar, “Aşırı egzersiz ise ritim bozukluğunu artırabiliyor. Haftanın en az 6 günü, günlük 45 dakikayı bulan tempolu yürüyüş kalp sağlığını korumanın yanında ritim bozukluğu gelişme riskini de azaltıyor” ifadelerini kullandı. (Yeni Şafak)