Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, Bursa’da iş insanlarının da katılımıyla “Bursa’nın Güncel Deprem Riski” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Barış, Marmara Bölgesi ile Bursa’nın depremsel açıdan en tehlikeli bölgelerden biri olduğuna dikkat çekti.

Burada olacak bir depremin, yıkım, hasar, ölüm, yaralanma ve sakatlanma gibi istenmeyen doğal sonuçlarının olacağını belirten Prof. Dr. Barış, “Marmara Bölgesi’nde özellikle fayların mevcut olduğu, ama uzun dönemdir buralarda büyük depremlerin olmadığı yerler, bizim için sismik boşluktur.” dedi, Türkiye’deki sismik boşlukların genellikle 7’den büyük deprem üretmesinin beklendiğini söyledi. 

“BURALARDA DEPREM OLMA OLASILIĞI ÇOK YÜKSEK”

Anadolu coğrafyasındaki bu sismik boşluklardan birinin Marmarapatalojik ve Bursa olduğunu anlatan Prof. Dr. Barış, Bursa’nın içinde birçok fay olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“2018 Deprem Haritası’na bakarsak, koyu kırmızı, kırmızı ve turuncu bölgeler, eski tabirle 1, 2, 3’üncü derece olarak tabir edilen, ama ivme olarak da 0,5 ve onun üzerinde sahip olan bölgelerdir. Buralarda yaşıyorsanız, buralarda deprem olma olasılığı çok yüksek ve buralarda deprem ivme değeri 0,5 ve daha yüksek bir değerle yapılarak dolayısıyla sizlere vuracak ve muhtemelen hasarlar, yıkımlar ve istenmeyen doğal sonuçlar olarak da ölümler, yaralanmalar, sakatlanmalar olacak.”

Beklenen depremin sadece Bursa’yı değil İstanbul da dahil olmak üzere tüm Marmara’yı etkileyeceğini söyleyen Prof. Dr. Barış, şöyle devam etti:

Marmara’ya bakarsanız, İznik-Mekece fay hattından Marmara’nın birçok bölgesinde faylar var ve nerede bir fay varsa, bu fayın yıllık kayma miktarına göre 400 yıldan 10 bin yıla kadar sürekli tekrarlama aralığı dediğimiz aralıkta depremler olur. Geçmiş bize diyor ki birçok deprem oldu, Marmara’da 320’ye yakın deprem insanlara zarar verdi. O zaman gelecekte de bu depremleri yaşamaya devam edeceğiz. Bunlardan kaçınmamız mümkün değil. Çünkü Türkiye coğrafya olarak Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde; bu depremler, bu kuşağın olmazsa olmazı.”

“İKİSİ BİRDEN KIRILIRSA 7,7 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLUR”

Bursa ve çevresinde kırılmamış birçok fay olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Barış, “Bursa’nın içerisinde kırılmamış birçok fay var. İşte bu faylar potansiyel tehlike. İznik-Mekece fayı kırılırsa 7,2. Gemlik fayı 6,9. Bu ikisi birden kırılırsa 7,7. 2021 yılının sonlarında Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin ortak bir projesinde yapılan çalışmasında, yeni bir fay bulundu. Yeni bir çocuğumuz oldu. Medyada da oldukça dikkat çekti. Bursa'nın yeni fayına baktığımızda Kayapa fayı burada.” dedi.

“FAYIN İÇİNE BAKMADAN BİR ŞEY SÖYLENEMEZ”

Kayapa fayı ile ilgili çeşitli spekülasyonların başladığını belirten Prof. Dr. Barış, şunları söyledi:

“Bu fay, Bursa’nın Ovasını doğu-batı yönünde kesip, Yenişehir’e kadar giden 2 farklı parçadan oluşan bir fay. Bunun üretebileceği depremler konusunda medyada birçok haber çıktı. Fayları bulmak demek, fayların hemen deprem üreteceği anlamına gelmez. İkincisi, bu fay gömülü fay. Bursa Ovası'nın altında, yeryüzünde izi görülmeyen bir fay. Dolayısıyla bu fayın içini açıp da patolojik olarak herhangi bir numune alıp, bu fayın geçmişte kaç tane deprem ürettiği, bu depremin hangi aralıklarla tekrarlandığı gibi paleosismoloji dediğimiz, geçmiş dönemde olan depremlerin sayılarını inceleyemedik. Çünkü alüvyon tabaka çok kalın olduğu için hendek çalışmasını yapmak kolay bir iş değil. AFAD bir proje önerdi, Türkiye'den hiçbir jeolog, bu projeye başvurmadı. Çünkü çok zor bir iş. Dolayısıyla bu analizi yapmadan bu fayla ‘Mahvolacaksınız, yıkılacaksınız, öleceksiniz’ demek için elimizde yeterli done yok. Bu fay belki 5 bin yıl, belki 7 bin yıl, belki 10 bin yılda bir deprem üretiyor. Ama bizim bildiğimiz şu ki Bursa 1850 ve 2 tane 1855 depremleri olmak üzere 3 depremde hasar gördü. Faylara baktığımızda, Bursa’nın içinde ve etrafında tehlike yaratabilecek 7-8 tane fay var. Bunların 3’ü kırıldıysa, kısa zamanda bunların deprem üretmesi mümkün değildir.”