5 Mayıs’a kadar devam edecek fuarda, bu yıl 300’e yakın tekne görücüye çıkarken, fuar sonuna kadar ziyaretçi sayısının da 30 bini aşması bekleniyor. 50 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuarın, sektöre ve şehir ekonomisine ciddi katkı sağlaması bekleniyor.
MAST - İzmir Boat Show Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, 1 Mayıs’ta ikinci kez kapılarını açtı. ED Fuarcılık ile İZFAŞ tarafından İzmir’de ikinci kez düzenlenen ve 5 Mayıs’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak olan fuarda; dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün en büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmaları bir araya geldi. Geçen yıl Almanya’dan Körfez ülkelerine, İtalya’dan Macaristan’a kadar birçok ülkeden ve Türkiye’nin dört bir yanından yerli-yabancı olmak üzere toplam 20 bin 540 kişinin ziyaret ettiği fuarı, bu yıl 30 binden fazla kişinin ziyaret etmesi beklenirken, fuar alanı da geçen yıla göre metrekare bazında yüzde 50 büyüdü. 50 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuarda 300’e yakın tekne sergileniyor.
GEÇEN YILA GÖRE İKİ KAT BÜYÜDÜ
Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) ile İzmir Tekne İmalatçıları ve Tedarikçileri Dayanışma Derneği (TEKİMDER)’nin de destekçiler arasında yer aldığı fuarda; boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri, son teknoloji botlar, ekipman ve aksesuarların sergilendiğini kaydeden ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Soydan, İzmir’de ikinci kez düzenlenen fuarın Türkiye’de karada düzenlenen en büyük ikinci fuar olduğunu ve İstanbul’dan sonra fuara ev sahipliği yapabilecek en büyük limanın da İzmir olabileceğini dile getirdi. İzmir'in lokasyonunun stratejik olarak tekne ve yat sektörü için çok kıymetli olduğunu kaydeden Dilek Soydan, geçen yıl düzenlenen fuarda toplam değeri 500 milyon TL’yi bulan 250 teknenin görücüye çıktığını hatırlattı. İzmir’in tekne ve yat üretiminde güçlü şehirler arasında yer aldığını kaydeden ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Emel Yılmaz da “Geçen yıl fuara katılan firmalarda yerli ve yabancı oranları yarı yarıyaydı. Bu yıl da oranın benzer seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, önceki yıla göre yerli üreticilerin sayısının arttığını gözlemliyoruz. Bu durum üretim tarafında başarılı olduğumuzun da bir göstergesi.” dedi. Türkiye’nin şu anda üretimde dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığının altını çizen Emel Yılmaz, “Üretim tarafında çok ciddi bir iş gücüne sahibiz. Kaliteli üretim yapan üreticilerimiz, dünyanın birçok noktasından talep görüyor. Fuarlarda da bu talebi net bir şekilde görüyoruz. Düzenlediğimiz fuarlar sayesinde çok ciddi ticaret hacmi yaratılıyor.” ifadelerini kullandı.
KAYNAKÇI MAAŞI 100 BİN TL’Yİ GEÇTİ
YATED Başkan Yardımcısı, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçılar Birliği (GYHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Hüroğlu, ikincisi düzenlenen fuarın sektöre ve şehre çok büyük katkı sunduğuna dikkat çekti. Son yıllarda tekne ve ekipmanlarına talebin arttığını vurgulayan Cem Hüroğlu, “Bu ilgi sektör adına çok büyük bir itici güç oldu. Her ne kadar 2024 biraz ekonomik anlamda zor başlasa da hala tekneye ve ekipmana ilgi büyük. Her bütçeye uygun tekne bulmak da mümkün. Tekne fiyatları, boyları ve özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Ancak hala tekne bağlama yerleri konusunda problemler var. Marina fiyatları yükselmeye devam ediyor. Bu sorun ancak yeni yapılacak marina yatırımları ile çözülebilir. Diğer taraftan gemi, yat ve tekne üretimi tarafında kalifiye eleman bulma problemi de yaşanıyor. YATED ve ihracatçı birliği olarak kalifiye eleman sorununun çözümü için girişimlerimiz sürüyor. Lise ve üniversitelerde sektörümüz adına özel bölümler açılmalı ve müfredat ona göre oluşturulmalı. Şu anda başlangıç pozisyonu için bir mühendisin aldığı maaş 50 bin TL’den başlıyor. Usta maaşları 60-70 bin TL’den başlarken, iyi bir kaynakçının maaşı ise 100 bin TL’yi geçiyor. Sektör olarak ciddi bir istihdam oluşturuyoruz. Sadece Yalova ve Tuzla’da bu sektörde çalışan 70 bin kişi var. Tüm Türkiye’de istihdam edilen kişi sayısının 100 bini bulduğunu söyleyebiliriz.” diye konuştu.
TEKNELERİNİ KARAYA BAĞLIYORLAR
Düzenlenen fuara yurt dışındaki bayilerin de katıldığına vurgu yapan TEKİMDER Başkanı Hüseyin Akduman, bu konuda İZFAŞ’ın vermiş olduğu ulaşım ve konaklama desteğinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Yabancı üreticileri de Türkiye’ye çekmenin verilen destekle daha da kolaylaştığını kaydeden Hüseyin Akduman, bu yıl fuara katılımın ikinci yıl olmasına rağmen çok iyi noktaya ulaştığını söyledi. Sektördeki maliyet artışları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Akduman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maliyetlerimizin arttığı kadar fiyatlarımızı yükseltemedik. Çünkü, fiyatı artırırsak yurt dışındaki rakiplerimizle mücadele edemeyiz. Yani sektörümüzde bazı sektörlerde iddia edilen gibi bir rant ortamı yok.” Türkiye’de tekne ve yat üretiminin her geçen gün daha da iyi noktalara ulaştığını belirten Akduman, “1984'te İzmir fuarında açık alanda tekne fuarı yapardık. O zaman Türkiye'de 10-15 tane tekne üreticisi vardı. O günden bu yana sadece İzmir’de tekne üreticisi sayısı 50’ye ulaştı. Artan üretici sayısı ile tekneler daha ulaşılabilir fiyatlara çekildi. Şu anda 4,55 metre boyundaki bir tekneyi, 35 bin TL’ye alabiliyorsunuz. Her talebe göre üretim yapılabiliyor. Bu da üreticimizin gücünü gösteriyor. 12-15 metre arasındaki teknelerin fiyatları ise 350 bin Euro ile 600 bin Euro arasında değişiyor. Ancak tüketiciler şu anda arabalarının arkasına bağlayıp çekebilecekleri tekneleri çok daha fazla tercih edebiliyor. Çünkü denizde bağlayacak yer bulamıyorlar. Bulsalar da fiyatlar çok yüksek oluyor. O yüzden teknelerini karaya park ediyorlar.” dedi.
YERLİ ÜRETİCİYİ YABANCI ALICILARLA BULUŞTURUYORUZ
İzmir’in, 8 bin 500 yıllık tarihi olan bir körfez şehri olduğunu dile getiren İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu da, “İzmir denizle iç içe bir şehir. Böyle özelliği olan bu şehirde bir boat show olmaması kabul edebileceğimiz bir durum değildi. Bu yüzden geçen yıl itibarıyla İzmir’de boat show düzenlemeye başladık. Fuarımızda hem yurt içinden hem de yurt dışından üretici ve distribütörleri ağırlıyoruz. Amacımız, Türkiye'deki üreticilerin özellikle yabancı alıcılarla buluşabilmesi ve pazar paylarını, ihracat kapasitelerini artırabilmeleri. Kısacası, yerli üreticiyi yabancı pazarlarla buluşturuyoruz.” ifadelerini kullandı.