Sahursuz oruç tutulur mu?
Ramazan ayını yarıladığımız şu zamanlarda, kimimiz iftar ve sahur menülerine olabildiğince ehemmiyet verirken, kimimiz de gerek uyku sorunu yaşadığından gerekse pek acıkmadığından sahura kalkmamayı tercih ediyor. Peki mübarek Ramazan ayında sahur yapmadan oruç tutmanın dindeki yeri nedir? İşte, sahursuz oruç tutulur mu sorularına Diyanet’in açıklaması.
Ramazan ayında, sahursuz oruç tutulur mu sorusunun yanıtı araştırma konusu oldu. Özellikle oruca dair nasıl niyet edileceği ve sahur yapmadan oruç tutulup tutulmayacağı, vatandaşların yanıtını araştırdığı konu olarak dikkat çekiyor. İşte, mevzuya dair merak edilen ayrıntılar...
SAHURSUZ ORUÇ TUTULUR MU?
Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır.
Ramazan orucu, belli zamanlarda tutulmak üzere Adanan oruçlar ile nafile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine kadarki süredir. Fakat imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz (Kâsânî, Bedâî’, II, 85). Bu oruçlar için , “yarınki orucu tutmaya” şeklinde mutlak niyet yeterlidir. Bununla birlikte geceden niyet edilmesi ve “yarınki Ramazan orucuna” şeklinde orucun belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazan’ın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 397, 400).
Kaza, keffaret ve bir zamana bağlı olmaksızın Adanan oruçlar için gün batımından itibaren en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olmalıdır. Bu tür oruçlara niyet edilirken, “falanca kaza, keffaret ya da adak orucuna” şeklinde belirtilmesi gerekir.
Şafiî mezhebine göre ise nafile dışındaki bütün oruçlara geceden niyet edilmelidir. İmsak vaktine kadar niyet edilmemişse o günün orucu geçerli olmaz. Nafile oruçlara ise güneş tepe noktasına gelmeden evveline kadar niyet edilebilir (Şirâzî, el-Mühezzeb, I, 331-332).
SAHURA KALKMANIN ÖNEMİ
Sahura belli başlı nedenlerle uyanamayan Müslümanlar için Diyanet sahurun dindeki önemiyle alakalı şu şekilde bir bilgilendirme sunuyor:
Sahur yemeği, oruç tutacak şahısların imsak vaktinden evvel gece yedikleri yemektir. Hz. Peygamber (s.a.s.) sahura kalkmış ve bunu ümmetine de tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 19, 20).
Resûl-i Ekrem (s.a.s.), sahur yemeğinde “bereket” (Buhârî, Savm, 20) olduğunu ifade etmiş ve sahur yemeğinin, müslümanların orucu ile ehl-i kitabın orucu arasındaki en mühim farklardan biri olduğunu belirtmiştir (Müslim, Sıyâm, 46). Onun sahurla alakalı söz ve uygulamalarından hareketle fakihler, sahura uyanmanın ve sahuru geciktirmenin sünnet olduğunu söylemişlerdir (Kâsânî, Bedâî’, II, 105).
Âlimler, sahurun oruca dayanma kuvveti verdiğini, maddi-manevi bereketlere vesile olacağını bildirmişlerdir. Çünkü şahıs sahura kalkmakla seher vaktini uyanık geçirmiş ve bu zamanki hem dua hem de istiğfar etmek amacıyla cennet ehlinin özelliklerine sahip olmuştur (Zâriyât, 51/18). Bu şekilde manevi lezzetlerle başlanan oruç daha canlı, daha şevkli tutulur. Bu tür maddi-manevi bereketleri olan sahur, ihmal edilmemelidir.