KÜLTÜR - SANAT
16 Kasım 2024, Cumartesi, 12:17

Türkiye’nin ilk itibar araştırmaları merkezi RepMan’i kurarak alanında sektörün kurumsal hafızası olan, stratejik iletişim ve itibar yönetimi alanında duayen Salim Kadıbeşegil’in 12’nci kitabı ‘Yaşamda ya İZ bırakırsınız ya da İS’, raflardaki yerini aldı.

Türkiye’nin ilk itibar araştırmaları merkezi RepMan’in yanı sıra stratejik iletişim ve halkla ilişkiler alanındaki ilk köklü şirketlerden biri olan ORSA’yı kurarak ülkemizde itibar alanının kurumsal hafızasını temsil eden Salim Kadıbeşegil, ‘Yaşamda ya İZ bırakırsınız ya da İS’ adlı son kitabını Cinius Yayıncılık iş birliği ile okuyucularla buluşturdu. 

45 yıllık kariyerinde stratejik iletişimden halkla ilişkilere, kriz yönetiminden kurumsal sosyal sorumluluğa kadar pek çok farklı alanda sektöre referans olan çalışmalar yürüten Kadıbeşegil, 12’nci kitabı olan ‘Yaşamda ya İZ bırakırsınız ya da İS’te dünyanın farklı coğrafyalarında sosyal, çevresel veya siyasi sorunlarla ilgilenerek toplumsal değişim yaratan ve bir amaç uğrunda tutkuyla çalışarak diğer insanların hayatlarını olumlu yönde değiştiren insanların çaba ve çalışmalarını sürükleyici bir dille aktarıyor. 

Değerlerle örülen yaşamlar en çarpıcı örnekleriyle yer alıyor

Kadıbeşegil, kitabında adını belki de ilk kez duyacağınız; çevresinde fark yaratan insanlardan toplumu ürettiği değerlerle peşinden sürükleyen liderlere, aralarında Paul Newman’dan Robert Redford’a, Çetin Altan’dan İlhan İrem’e, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Anayasa Mahkemesi eski Başkanı olan Mervyn E. King’den sosyal girişimci Jeff Skoll’e kadar hayata iz bırakan pek çok ismin etkileyici çalışmalarından örnekler verirken, karakterlerinden feyz aldığı filmlere de atıfta bulunuyor. ‘Yaşamda ya İZ bırakırsınız ya da İS’, görme engelli bir Türk ressam olan Eşref Armağan’ın dokunaklı yolculuğundan Ryan Hreljac adlı bir ilkokul öğrencisinin Afrika’daki su sorununa çözüm üreten vakfı kurmasına uzanan onlarca hikaye arasından 6 Şubat’ta yaşanan Maraş depreminin görünmez kahramanlarını da okuyucuyla buluşturuyor. 

Kara bulutlara karşı direnmek mi, yoksa tarihin karanlığında kaybolmak mı?

İz bırakanları ‘kara bulutlara karşı direnen ve ardındaki mavi gökyüzünü bize gösteren insanlar’ olarak tanımlayan Kadıbeşegil, oluşturdukları vizyon için kararlılıkla her şeyden vazgeçebilen bu insanların ortak noktalarını kitapta detaylı olarak anlatırken, küreselleşmenin değerlerimizi nasıl etkilediğinin tarihi kilometre taşlarına da okuyucuları tanık ediyor. Kitap bu yönüyle son 30 yıl perspektifinde para ve gücün kişileri ve kurumları nasıl değiştirdiğine de ışık tutuyor.  

Dünyanın içinden geçtiği kritik dönemlerde ortaya çıkan olumsuz örneklerin nasıl ‘is’ bıraktığını da aktaran Kadıbeşegil kitapta; vicdan, kanaat ve adalet duygularıyla yaşamdaki sıkıntıları kendilerine dert edinen ‘iz bırakanların’ tersine; sorgulamayan, çözümün bir parçası olmayan, para ve güce sahip olma hırsıyla sadece tüketen ‘is bırakanların’ tarihin karanlığında nasıl kaybolup gittiğine de örneklerle değiniyor.

Peki sizin hayatınız kimin için fark yarattı?

Kitapta her yaştan bireylere ve profesyonellere kişisel ve kurumsal itibar konusunda yeni bir pencere açan Kadıbeşegil, aktör Jack Nicholson’ın rol aldığı ‘Schmidt hakkında’ filminden alıntıladığı “Hayatım kimin için fark yarattı? Benim sayemde dünyada ne daha iyiye gitti?” sorularını okuyucuların da kendilerine sormasını sağlıyor. İletişimci yazar Fatma Çelenk editörlüğünde soru-cevap formatında hazırlanan kitap, interaktif bir diyalogla okuyucuları kendi hayatlarındaki izlerin neler olabileceğini düşünmeye yöneltiyor. Bu yönüyle yaşam amacını bulma arayışındaki herkesi yüreklendiren, onları kendilerine rehberlik eden bir ilham yolculuğuna çıkaran kitabın son bölümünde ise yazarın çevresindeki insanlar açısından iz bırakan kişilerin kimler olduğuna değiniliyor. 

“Küçük bir katkıyla çok önemli değişimlerin önünü açabiliriz”

Okuyucular için kitabı yazma nedenini anlatan Kadıbeşegil, “Her alanda olumsuzlukların dört bir yanımızı kuşattığı bir dünyanın içindeyiz. Yanı başımızda birileri, yaşanacak bir dünya için mücadele veriyor ve bunu kimi zaman görmezden geliyoruz. İz bırakanların devletlerden daha güçlü olduklarını ve aslında o mücadelenin kendi yaşam yolculuğumuz için de ne kadar anlamlı hale gelebileceğini o mücadelenin şemsiyesi altına girince anlayabiliyoruz. Belki kendi çabamızla dünyayı değiştiremeyebiliriz ancak kitaptaki örneklere bakıldığında göreceğimiz gibi küçük bir katkımız ile dünyanın bir başka köşesinde çok önemli değişimlerin önünü açabiliriz” değerlendirmesini yaptı. 

“Gençlerimiz iz bırakanları inceleyerek çaresiz olmadıklarını görebilir”

“Herkesin iz bırakmak potansiyeli vardır. Yeter ki kendini gerçekleştirmek tutkusunu toplumsal fayda yaratacak bir alana taşıyabilsin” diyen Kadıbeşegil, şöyle devam etti: “Özellikle 20-25 yaşlarındaki genç arkadaşlarımın kendi yaşayacakları dünyanın sahadaki oyuncuları olmasını istiyorum. Kendilerine nasıl bir yaşam armağan edecekler? Başarının parametrelerini nasıl tanımlayacaklar? En önemlisi nasıl mutlu olacaklar? Bu soruların cevapları ceplerinde duruyor. Ekonomik, sosyal ve çevresel tahribatın tsunami dalgaları karşısında çaresiz olmadıklarını görmeleri gerekiyor. İz bırakanları incelesinler. Nasıl başarmışlar? Mutlaka kendileri için yeterli malzemeyi bulacaklardır.”