Jamestown Vakfı, Gulf State Analytics ve Avrasya Demokratik Güvenlik Ağı'nda enerji politikaları üzerine çalışan Rauf Mammadov, Türkmen gazı anlaşması kapsamında Türkiye'nin enerji girişimlerini konu alan bir analiz kaleme aldı.
Avrupa, uzun süredir Türkmen gazına erişim sağlamaya çalışıyor. Başarısız Nabucco projesinden başarılı Güney Gaz Koridoru'na kadar tüm büyük boru hattı projeleri, nihayetinde Türkmenistan'ın devasa doğal gaz rezervlerini Avrupa pazarlarına ulaştırmayı hedefledi. Ancak onlarca yıl boyunca, dünyanın en büyük doğal gaz rezervlerinden birine sahip Türkmenistan'ın batıya açılan tek ihracat yolu Rusya üzerindendi. Türkiye ile Türkmenistan arasında yapılan son anlaşma ise bu dinamiği değiştirerek, ilk kez, Türkmen gazının sınırlı hacimde de olsa Avrupa'ya ulaşmasını sağlıyor.
Türkmenistan yılda yaklaşık 34,09 milyar metreküp (bcm) doğal gazı Çin'e ihraç ederken, Türkiye ile yapılan son anlaşma yalnızca 1,5 ila 2 bcm'lik daha küçük bir hacmi kapsıyor. Ancak Çin pazarında rekabet giderek kızışıyor. Jeopolitik gerilimler nedeniyle geleneksel Avrupa müşterilerini kaybeden Rusya, doğal gaz ihracatını Çin'e yönlendirirken, Türkmenistan ise Rusya üzerinden gerçekleştirdiği gaz ihracatını tamamen durdurmuş durumda. Bu bağlamda Türkiye, Türkmenistan'ın ihracat pazarlarını çeşitlendirmesine olanak tanıyan önemli bir fırsatı olarak ortaya çıktı.
Türkmen gazının İran üzerinden swap yöntemiyle Türkiye'ye taşınması, Türkiye'nin ithalata bağımlı enerji portföyünü güçlendiren stratejik bir adım oldu. Bu hamle, Türkiye'nin arz güvenliğini artırırken doğal gaz kaynaklarını da daha geniş bir yelpazeye yaymasını sağlıyor. Özellikle, Rus gazından bağımsız bir boru hattı sağlaması nedeniyle maliyet açısından da rekabetçi bir alternatif sunarak Türkiye'nin mevcut enerji çeşitlendirme çabalarına önemli bir katkıda bulunuyor. Bu gelişmeyle birlikte Türkiye artık dört farklı ülkeden boru hattı yoluyla doğal gaz ithal ediyor: Rusya, Azerbaycan, İran ve 2025 itibarıyla Türkmenistan. Bu çeşitlilik, Çin, Almanya (Ukrayna savaşı öncesinde) ve İtalya gibi büyük enerji tüketicileri de dahil olmak üzere pek çok ülkenin ulaşamadığı bir tedarik esneklik sağlıyor.
Türkiye, Türkmen gazı ve Avrupa'yı birbirine bağlıyor
Türkiye, Türkmenistan gazını kullanarak doğal gaz ithalatında pazarlık gücünü artırıyor ve Hazar bölgesi ile Avrupa pazarları arasında bir enerji köprüsü olarak konumunu sağlamlaştırıyor.
Jamestown Vakfı, Gulf State Analytics ve Avrasya Demokratik Güvenlik Ağı'nda enerji politikaları üzerine çalışan Rauf Mammadov, Türkmen gazı anlaşması kapsamında Türkiye'nin enerji girişimlerini konu alan bir analiz kaleme aldı.
Avrupa, uzun süredir Türkmen gazına erişim sağlamaya çalışıyor. Başarısız Nabucco projesinden başarılı Güney Gaz Koridoru'na kadar tüm büyük boru hattı projeleri, nihayetinde Türkmenistan'ın devasa doğal gaz rezervlerini Avrupa pazarlarına ulaştırmayı hedefledi. Ancak onlarca yıl boyunca, dünyanın en büyük doğal gaz rezervlerinden birine sahip Türkmenistan'ın batıya açılan tek ihracat yolu Rusya üzerindendi. Türkiye ile Türkmenistan arasında yapılan son anlaşma ise bu dinamiği değiştirerek, ilk kez, Türkmen gazının sınırlı hacimde de olsa Avrupa'ya ulaşmasını sağlıyor.
Türkmenistan yılda yaklaşık 34,09 milyar metreküp (bcm) doğal gazı Çin'e ihraç ederken, Türkiye ile yapılan son anlaşma yalnızca 1,5 ila 2 bcm'lik daha küçük bir hacmi kapsıyor. Ancak Çin pazarında rekabet giderek kızışıyor. Jeopolitik gerilimler nedeniyle geleneksel Avrupa müşterilerini kaybeden Rusya, doğal gaz ihracatını Çin'e yönlendirirken, Türkmenistan ise Rusya üzerinden gerçekleştirdiği gaz ihracatını tamamen durdurmuş durumda. Bu bağlamda Türkiye, Türkmenistan'ın ihracat pazarlarını çeşitlendirmesine olanak tanıyan önemli bir fırsatı olarak ortaya çıktı.
Türkmen gazının İran üzerinden swap yöntemiyle Türkiye'ye taşınması, Türkiye'nin ithalata bağımlı enerji portföyünü güçlendiren stratejik bir adım oldu. Bu hamle, Türkiye'nin arz güvenliğini artırırken doğal gaz kaynaklarını da daha geniş bir yelpazeye yaymasını sağlıyor. Özellikle, Rus gazından bağımsız bir boru hattı sağlaması nedeniyle maliyet açısından da rekabetçi bir alternatif sunarak Türkiye'nin mevcut enerji çeşitlendirme çabalarına önemli bir katkıda bulunuyor. Bu gelişmeyle birlikte Türkiye artık dört farklı ülkeden boru hattı yoluyla doğal gaz ithal ediyor: Rusya, Azerbaycan, İran ve 2025 itibarıyla Türkmenistan. Bu çeşitlilik, Çin, Almanya (Ukrayna savaşı öncesinde) ve İtalya gibi büyük enerji tüketicileri de dahil olmak üzere pek çok ülkenin ulaşamadığı bir tedarik esneklik sağlıyor.
EKONOMİ Haberleri
14.03.2025 - 18:00
14.03.2025 - 17:41
14.03.2025 - 16:35
14.03.2025 - 12:41
14.03.2025 - 11:48
14.03.2025 - 11:32
14.03.2025 - 09:54
14.03.2025 - 09:51
14.03.2025 - 09:05
14.03.2025 - 09:00