MEDYA
24 Temmuz 2024, Çarşamba, 07:00

Türk oyuncu Cemre Paksoy, Amerikalı Hollywood ikonu Mimi Rogers'la Night Nurse filminde başrolü paylaşacak. Senarist ve yönetmen koltuğunda Georgia Bernstein'ın olduğu gerilim türündeki Night Nurse filmi, naif bir hemşirenin çalışmaya başladığı huzur evinde dönen dolandırıcılık zincirinin içine çekilmesini anlatıyor.

Ünlü oyuncu Mimi Rogers ve Cemre Paksoy senarist ve yönetmen Georgia Bernstein'ın yöneteceği gerilim filmi Night Nurse'da başrollerde yer alacaklar. 

Türkiye'nin dijital platformlarında dinamik enerjisiyle tanınan Cemre Paksoy, Georgia Bernstein'ın yönettiği ve yazdığı Night Nurse adlı gerilim filminde ünlü oyuncu Mimi Rogers ile başrol oynayacak. Paksoy, yalnız yaşlıları kandıran bir dolandırıcılık planına karışan naif hemşire Eleni Sadık karakterini canlandıracak.

Film, Bernstein'ın yönetmenlik kariyerindeki ilk uzun metraj deneyimi olacak. Eddie Linker, Alex Phillips ve Lucy Rogers'ın yapımcılığını üstleneceği filmin prodüksiyonuna Ekim ayında başlanacak.

“Night Nurse benim için bir nevi eve dönüş”

Filmle ilgili açıklamalarda bulunan Cemre Paksoy, "Georgia Bernstein'in uzun metrajlı filmi Night Nurse'de, ikonik Mimi Rogers ile başroldeyim. Eğer cesur ve sıra dışı bir şeyler arıyorsanız, bu filmi kaçırmak istemeyeceksiniz. Şikago'da bu sonbaharda çekilecek olan film, naif bir hemşirenin savunmasız yaşlıları hedef alan bir tuzak içine çekilmesini, ve bu düzenbazlığın başındaki hastasıyla ilişkisini konu alan bir gerilim filmi. Daha sete çıkmadan bile sinemada görmek için sabırsızlandığınız bir şeyin kadrosunda yer almak çok nadir karşınıza çıkan bir fırsat. Ve Şikago'da tekrar bir şeyler çekecek olmak da çok heyecan verici. Orada oyunculuk yapmamın üzerinden biraz zaman geçti, bu yüzden bir nevi eve dönüş olacak benim için” dedi.

“Dijital platformlar sayesinde kültürel etkileşim hiç olmadığı kadar arttı

Türk ve uluslararası pazardaki etkisiyle dikkat çeken Cemre Paksoy'un, Night Nurse ile sergileyeceği performans, uluslararası film endüstrisindeki çok yönlülüğünü ve artan varlığını gözler önüne serecek.

Paksoy, "Türkiye ve Amerika film endüstrileri arasında denge kurmak bazen zor olabiliyor. Ama işimi seviyorum, bu zorlukları seviyorum ve bu sıra dışı yol bana beklemediğim bir dizi yetenek kazandırdı. Bunun için minnettarım."

"ABD ve Türkiye'de çalışmış biri olarak, dijital platformlar gerçekten bir armağan oldu. Bu iki büyük film endüstrisi için, dijital platformlar sayesinde kültürel etkileşim hiç olmadığı kadar arttı. Erişim kolaylığı, kariyerimi her iki ülkede de daha hızlı şekilde ilerletmemi ve yönlendirmemi sağladı.